Ispanak zehirlenmesi

İnsanı ıspanak nasıl zehirler?
İki yolu var!..
Ya bir tohumda bir gen mutasyonu onun hücrelerinde zehirli bir enzim üretmesine neden olur ve bu yeni mutant belirli bir bölgede yayılır.. Bu doğal, evrimsel bir olaydır. Mümkündür ve canlılar alemi böyle böyle farklılaşmıştır..
Ki bunu anlamak bu günkü teknoloji ile artık mümkün ve kolaydır. İzole etmek de öyle..

Ya da zehir; gübre ile, ilaçlama ile, filtresiz sanayi ile, dayanıklı ürün üretme çabası ile yani bizzat insan eli ile ıspanağın üzerine sürülmüştür. Bunu da anlamak ve açıklamak kolaydır.
Biz hala ne olduğunu anlamadık.
Çeşitli evelemeler gevelemeler duyduk ama resmi ağızlardan hiç bir şey duymadık.
Bu insanları kim zehirledi?
Ispanak mı?

 

Enflasyon Sepeti

Moral

Mektuplaşma

Eren Erdem Nihayet Serbest..

489 gün 4 metrekare bir hücrede tutuklu olarak özgürlüğünden mahrum edilen eski CHP milletvekili ve parti meclisi üyesi Eren Erdem tekrar serbest bırakıldı. Tutukluluk sebebini, kendisi, savcılar ve mübaşirler dahil kimse doğru düzgün bilemedi. iddianamesinde Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütüne yardım etmekle suçlandı. Halbuki Erdem, 2012’de Fetö’yü ifşa eden kitap yazdığı için o zaman iş başında olan Fetö’cüler tarafından “Selam Tevhid Kumpası” iddianamesine sokuldu. Çünkü; herkes Fetö’ye “Hoca Efendi” derken Erdem kitabında onu “F tipi terörist” olarak adlandırıyordu.
Tutuklu olarak yargılanma gerekçesi “yurt dışına kaçabilir!” olması olarak ifade edilen Erdem,  dokunulmazlığının kalkmasından sonra, oğlunun rahatsızlığı nedeniyle 38 kez yurtdışına gidip geri gelmişti.
28 Haziran 2018’de tutuklanıp Silivri’ye konuldu. Tutukluğunun 7. ayında tahliye kararı verildi.
Özgür Özel bir twit attı.. “İyi bir haberim var, Eren Erdem serbest..”
Ertesi gün, bu mesajı içeren twit’i de kullanan Takvim Gazetesi: Bizim daha iyi bir haberimiz var, Eren Erdem tekrar paket!” manşetini attı..
Eren Erdem, cezaevi sınırlarından çıkmadan tekrar tutuklanmıştı..
Toplamda 489 gün tutuklu kaldıktan sonra 31.10.2019 günü akşam saatlerinde yeniden tahliye edildi.
Yargı sürecinin devam ettiğini belirten Erdem, “Ben bu davadan berat edeceğimden eminim. Cumhuriyet Gazetesi davasıyla bizim davamız bire bir emsaldir. Yargıtay’da hala hukuka bağlı hakimlerin olduğunu son çıkan kararlarla gözlemdim. Bu mücadeleyi büyüteceğiz. Bu mücadelemiz CHP’yi iktidara getirecektir. Beni 28 Şubat’ta kendilerine zulüm edenleri adeta örnek alan, onlara benzemiş bir güruh rehin aldı. Onlar kendilerine zulüm edenlere benzediler ama biz onlara benzemeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

Amiral Gemisi Sizlere Ömür..

Hürriyet’te 10 yıldan fazla emeğim var. Bir o kadar sürede Hürriyet’in ekmeğini yedim.
1999 Yılında ayrılmadan önce, yıllarca aynı odayı paylaştığımız rahmetli ‘Düzgit’ ile şöyle konuştuğumuzu hatırlıyorum..
“Hürriyet’i içindekilere rağmen okuru ayakta tutuyor”
Belki biraz abartılı idi ama gerçeğe de çok uzak değildi.
Aydın Doğan, konvansiyonel medyanın geleceğini çok iyi görmüş olmalı ki satıp kaçtı.
Demirörenin elinde patladı..
Elbette gazeteyi alış saiklerine bakıldığında totalde Demirören’in zarar ettiğini de kimse iddia edemez..
Olan koskoca hürriyete oldu.
500 bin’lerden 40-50 binlere inen takviyeli tirajıyla yazık oldu koskoca amiral gemisine..

 

 

Bakan’a göre büyüyoruz

Ekonomi Bakanı Berat Albayrak mikrofonu her eline aldığında “büyüyoruz” diyor..
Diyor da, “bizi kim dövüyor o zaman?!

Klasik boksör fıkrasını bir de ben anlatmayayım.
Bilenler bilmeyenlere anlatsın!..

29 Ekim ve Diyanet

Bu neyin kafası?
Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin en büyük bütçeli kurumlarından biri olan, Atatürk’ün kurduğu diyanet, artık milli bayramlara denk gelen hutbelerinde Atatürk ve Kurtuluş savaşı kahramanlarının adını tamamen anmaz oldu.
Şu sorunun cevabını versinler, yine anmasınlar..
Atatürk önderliğinde milli mücadele ve kurtuluş savaşı olmasaydı Anadolu’da bu gün din ve diyanetten söz edilebilir miydi acaba?

ÜRETİMDE GELE GELE TAVUĞUN DÖTÜNE BAKAR HALE GELDİK!

ÜRETİMDE GELE GELE TAVUĞUN DÖTÜNE BAKAR HALE GELDİK!
Sadece 2018 yılında;
712 bin ton ayçiçeği ithal etmişiz.
391 bin ton ham ayçiçeği yağı ithal etmişiz.
146 bin ton pirinç, 355 bin ton mercimek ithal etmişiz.
2 milyon 121 ton mısır ithal etmişiz.
Samsun’da tütün üretimini yasaklamışız, Adana’da pamuk üretiminden vazgeçmişiz..
Şeker fabrikalarını kapatarak şeker pancarını bitirmişiz.
93 bin ton nohut ithal etmişiz! Bengladeş nohutundan Çorum leblebisi yapmaya başlamışız..
Ortalıkta köy bırakmamışız..
Neredeyse tüm köylüyü büyük marifet gibi şehirlerin varoşlarına doldurmuş aç bilaç bırakmışız.
3 milyon ton buğday ithal etmişiz.
Handisi mübarek ekmeği dışarıdan alır hale gelmişiz..

Köy yerinde, işini aksatmadan üretim yapan tek gariban tavuk kalmış..
Sermayeyi tavuğa yüklemişiz..
Bağırta bağırta günde iki yumurta yumurtlatmaya çalışıyoruz!
Yazıklar olsun!

Google’ın Kuantum Bilgisayarı

Bizim ulemalar, “Yapay zeka ve robotların günahından kim sorumludur?” diye hararetle tartışırken , Google ulemaları öyle bir bilgisayar yaptı ki; klasik bilgisayarların on bin yılda çözebildikleri bir problemi sadece 200 saniyede çözebiliyor..
Yani on bin yıla karşı sadece 3 dakika!..
Bu neredeyse internet gibi bir devrim..

Bilgisayar işlemcisinin bu kadar hızlanması akla hayale zor sığacak bir olay.
Bunun sağlayacağı bilimsel ve teknolojik olanakları tahayyül etmemiz bile zor..
Ancak bir o kadar da sorun potansiyeli taşıdığına hiç kuşku yok.
Böyle bir bilgisayarın hackerler tarafından kullanılıyor olması atom bombasının teröristler tarafından kullanılmasına eşdeğer bir sonuç yaratacaktır.
Ne banka şifresi, ne de gizli servis seküritesi kalacaktır..
O halde..
O halde tek çözüm kalıyor..
Dürüst, açık ve şeffaf bir dünya..

Geleceğin dünyası, bu yeni nesil kuantum bilgisarları sayesinde cam gibi şeffaf olmak zorunda kalacak.
Hem de çok uzun bir zaman sonra değil.
Bunu hep beraber göreceğiz..