Artık kabak tadı vermedi mi?

 

 

Artık kabak tadı vermedi mi?

Seçim bittiğinde, seçimi kazandığına inanamayan, şaşkınlıktan adamakıllı bir kutlama bile organize edemeyen; gazetecisiyle, yöneticisiyle, milletvekiliyle tüm iktidar elemanlarının derdi seçimin ertesi gününden beri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda oturmaya devam etmesi oldu…

Neden?
Çünkü müthiş verimli bir alan!
Hazır bütün muhalefet bu ateşin altına odun atarken; hazır kimse çocuğuna defter kalem alamayan, bırak eti tavuğu,  evine bir kilo patates götüremez hale gelmiş vatandaştan, ev sahibi ile yakın döğüşe girmiş kiracıdan, artık neredeyse damperli kamyonlarla şehir merkezlerine dökülen sığınmacılardan bahsetmiyorken, iktidar enayi mi ki bu verimli alandan yararlanmasın?
Doğal olarak onlar da, bütün ağırlıkları ile vatandaşın üzerine çöktükleri halde, ellerinde bir yelpaze, bu ateşi yelleyip duruyorlar.

“Yelleyin arkadaşlar!.. Körükleyin!.. Hatta her fırsatta , ‘bakın nasıl kavga ediyorlar. İktidarı bunlara mı verecektiniz, onlar kavga ediyor, biz çalışıyoruz deyin!..”
Eğer Sarayın danışmanlarından, bütün il ve ilçe başkanlarına, milletvekillerine, bu bir talimat olarak gelmediyse ben de bir şey bilmiyorum!
Aklın yolu bir!
Şu ekonomik yangında, iktidar için bundan daha serinletici bir iklimi hangi güç yaratabilir ki?

Siz bu altın fırsatı kendiniz yaratıp onların eline verin sonra da “Başka işleri güçleri yok bizi çekiştiriyorlar!” diye şikayet edin!

Yok yaa!

 

Haftanin karikatürleri

Ayın Karikatürleri

LOMBOZ 1 Eylül 2023

Tüm Teleskopların Annesi

Bugüne kadar üretilmiş en gelişkin teleskopun, ilk görüntülerini göndermeye başlamasının üzerinden bir yıl geçti.

Bu fotoğraflar evrenin en uzak noktalarının da ilk net görüntüleriydi.

Devamını Oku

TAM YETKİ

TAM YETKİ
Hatırlayalım!
Cumhurbaşkanlığı birinci tur seçiminde,
Kılıçdaroğlu %44.88, Erdoğan %49,52, Ata İttifakı
Adayı Oğan ise %5.17 oy almıştı.
· · ·
Kılıçdaroğlu, ilk turdan sonra, iyice kritik hale
gelen bu tablo üzerine; o sırada dağılan
Ata İttifakının taşıyıcı kolonu, Zafer Partisi Başkanı Ümit
Özdağ ile görüşmesi öncesinde hem partisinden
hem de 6’lı masayı oluşturan ortaklarından
“tam yetki” aldı.
· · ·
Dikkat edin! Sınırları, çerçevesi çizilmiş bir yetki değil!
Tam yetki!
· · ·
Peki, tam yetki neden verilir?
Neden toplantıya on dakikacık ilave edilerek sınırlar çizilmez!
O sırada hâlâ bakan olan “Devrik” İçişleri Bakanı ile
‘sokak kavgasına davet’e kadar giden derin travmalara
sahip Ümit Özdağ’ın, neler isteyebileceği
üç aşağı beş yukarı belli değil midir?
· · ·
Neden sonuç ifadesine zımni olarak da olsa iki
cümle eklenerek “aman ha, şunu şunu isterse
zinhar!.. Biz razı değiliz!” ifadesi, tam yetkiyi
verenler tarafından, en azından deklare edilmez!
· · ·
Nedenini söyleyelim:
Çünkü o kritik anda herkes susmayı ve olacakları
görmemeyi tercih eder!
· · ·
Misal; sevgilisine kaçan kızı bulup ortadan
kaldırarak aşiretin namusunu temizleme görevi
verilen, 14 yaşındaki erkek kardeşe de “tam yetki”
verilir!..
· · ·
“Git ablanı bul ve öldür!” demezler!
· · ·
Ne yaparlar!
Silahı beline, parayı cebine koyarlar ve “Git bu
işi temizle!” derler.
“Bize birşey sorma, işi bitirince nasıl yaptığını
bize anlatma, yakalanınca bizi tanıma!” derler.
· · ·
Kılıçdaroğlu’na da; “Müdür sen bu işi hallet,
bize bir şey söyleme, gerekirse biz bilmeyelim,
yeter ki şu seçimi kazanalım!” diye tam yetki
verenler bugün “İhanete uğradık!”; “Biz çalışırken
arkamızdan dolap çevrilmiş!” diye yersiz ve
insafsızca feveran ediyorlar!
· · ·
Oysa birader, Zafer Partisi ile anlaşma,
seçimden sonra ilan edilmedi!
· · ·
Bugün hem parti içinde hem de ittifak içinde
aldatıldık diyenler, haberimiz yoktu diyenler,
Özdağ’ın Millet İttifakı’na desteği ilan edildiğinde,
hani iş işten geçmeden; neden Kılıçdaroğlu’na
“Kemal abi, sana tam yetki verdik ama buna ne
verdin de ikna ettin, bi çıtlatsana bize de…” diye
telefonla bile sorma gereğini duymadılar?
Bu kadarcığını soramazlar mıydı?
· · ·
Soramazlardı!
Çünkü ne verilmiş olacağını üç aşağı beş
yukarı herkes biliyordu.
Ama bunu kimse duymak istemiyordu.
· · ·
İşte “tam yetki” de bu konforu sağlayan bir
aparattı zaten!
· · ·
Beyler, bayanlar!
Mesele Kılıçdaroğlu’nun, Özdağ’a vaatleri
değil, seçimin kaybedilmiş olmasıdır.
Seçim kazanılmış olsaydı, inanın ki bu hikaye,
“müthiş son dakika manevrası” adıyla, siyasi
başarı hanesine yazılacak pırıltılı bir anekdot olarak
tarihe geçecekti!
· · ·
Sonuç olarak ihanete uğradık diyenlere tek bir
sorum var!
%45’e %49,5’luk tabloda, %5’in üzerinde oyu
ile oyunun tam göbeğinde yer aldığı düşünülen
Ümit Özdağ’ın -kendi deyişiyle ‘Et ve Süt Kurumu’nu mu
isteyeceğini hesap ediyordunuz güzel kardeşim?!
· · ·
Ya da Kılıçdaroğlu’nun bu işi, Özdağ’a gazoz ısmarlayarak mı
halledeceğini öngörüyordunuz?
Ağlatmayın beni!
· · ·
Kılıçdaroğlu 75 yıl sonra bu ülke için bir şanstı,
bu şansı, -kendisi de dahil- hep birlikte heba
ettik!

İ. Bülent Çelik/ GazetePENCERE / 25 Temmuz 2023

Ayın karikatürleri

LOMBOZ 9 Haziran 2023


Oh be!

Erdoğan’ın  yeni ekonomik modeli ilan ettikten bir ay sonra Nebatiyi Bakan yaptığı Aralık 2021’de, enflasyon yüzde 21.31, Dolar 12.90 TL’ydi.

Göreve geldikten bir ay sonra “..bi uyuyun 6 ay sonra uyanın, göreceksiniz, çok farklı noktalara gideceğiz!” dediğinde, enflasyon TÜİK’e göre yüzde 36.08 olmuştu bile.

Allah biliyor, biz uyuyamadık!
Ama Sayın Bakan mışıl mışıl uyumuş olmalıydı ki altı ay sonra enflasyonun iki kat arttığına şahit olduk.
Üstelik de “Her ay nasıl düştüğünün göreceksiniz!” derken göz göre göre 6 ay sonunda tüketici enflasyonu yüzde 73 olmuştu..
Dolar da 16.50’yi bulmuştu.

Sanki bunlar hiç olmamış gibi, ekranlardan, “2023 seçimlerine tek hane ile gideceğim” sözünü vermekte hiçbir beis duymadı Bakan Nebati.

Söz verdiği tarih geldiğinde gerçek enflasyon yüzde 105’i, dolar ise 22 TL’leri gördü.
Üstüne üstlük, ilk kez eksi döviz rezervine düşen devletin KKM ile vatandaşın sırtına yükleyeceği ilave faiz yükü 100 milyar TL’yi geçti.
Devamını Oku

Haftadan karikatürler

Mayıs’tan karikatürler

LOMBOZ 26 MAYIS 2023

Kıvrak zeka buysa.. 

Hatırlayın!

Hani pandemi dönemi fırsatçılığı yaparak, kendi bakanlığına, kendi ürettiği hijyen malzemesini piyasadan daha pahalı fiyata sokuşturan, -ismi lazım değil- bir kadın bakan vardı ya!

Ne oldu o ablaya?


Hiç birşey olmadı! Devamını Oku