LOMBOZ 18 ŞUBAT 2022 CUMA

 

“Feriştahınız gelse donduramaz!”

Kılıçdaroğlu’nun fatura ödememe eylemi başlattığını açıklamasından sonra Devlet Bahçeli, “Hemen elektriğini kesin” dese de Kemal Kılıçdaroğlu’nun elektriği, maatteessüf öyle hemen kesilemiyor!

Çünkü EPDK’nın Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, 52. madde, 7. bendine göre 65 yaş üstü, engelli aileleri ve şehit/gazi ailelerinin elektriği, bu vatandaşların bir yıllık dönem içerisinde 3 kez fatura ödememeleri halinde, ilave bir bildirim yapılarak ancak kesilebiliyor.
Bu durumda, 73 yaşındaki Kılıçdaroğlu, ödememeye sıradaki Mart faturası ile başladığında, Temmuz ortasına kadar elektriğine dokunulamayacak.

Temmuz’dan sonra da kim öle kim kala!
Temmuz’a kadar ya zamlar geri alınır, ya seçim olur iktidar gider, ya da -bu gidişle hiç de olmayacak bir şey değil- elektrik, fatura oluşturacak kadar bile verilemeyecek hale gelir!

Satranç bilenler bilir.
“Şah’ı açmaza almak” diye bir pozisyon vardır.
En güzeli de açmaz taşın vezir olmasıdır.
Şahınız vezir açmazına girerse, oyunu kurtarmak için mecburen şahı kaçar, vezirinizi feda edersiniz!

Kılıçdaroğlu, elektrik faturası hamlesi ile Erdoğan’ın şahını vezir açmazına aldı.

Yüksek zamlı elektrik faturalarına isyan dalgaları hiç beklenilmeyen ölçüde yükselince zamlardan geri adım atmak kaçınılmaz oldu.


Kılıçdaroğlu hızlı davrandı ve tam iktidarda bu baskı sonucu geri adım kararı oluşmak üzereyken şahı açmaza aldı!.. “Zamları geri alın!” diyerek eylem başlattı.
Şimdi Erdoğan zamları geri alsa, bir kez daha Kılıçdaroğlu’nun dediğini yapmış olacak! Almasa büyüdükçe büyüyen, bu kadar tepki beklenmeyen zam karşısında ‘mat’ kaçınılmaz! 

Panik ve telaşla bir üçüncü yol aranıyor..
“Zamları biz yapmadık, şirketler yaptı!” uyanıklığından dan “Zaten dünyada da artıyor!” kurnazlığına, ya da “Zamları CeHaPe yaptı” saçmalığına kadar bir dizi karşılık bulmayan deneme yapıldı..

Ancak görülüyor ki Erdoğan, mat olmamak için veziri feda etmek zorunda.
Çünkü dedik ya, Kılıçdaroğlu çok fena bir ‘vezir açmazı’ pozisyonu yakaladı!

İşin kötüsü, Bahçeli çok arzu etse de, faturasını ödemeyecek olmasına rağmen yazın ortasına kadar elektriğini Bay Kemal’in elektriğini kestiremeyecek!
Keşke “Hemen elektriğini kesin! Kendisine kandil gönderin!” demeden önce yönetmeliği bir okusaydı..

Bay Kemal işi biliyor! 
En azından, adım atmadan önce yönetmelik okuyacak kadar devlet tecrübesine sahip!

Hakikatten, “Feriştahınız gelse donduramaz!”
Temmuz ortasında adam mı donar!

 

Şaşırma duygumuzu kaybettik!
Bence ekonomik tablonun hassasiyeti nedeniyle, üzerinde en çok konuşulması gereken, normal ülkelerde bakan devirecek, hükümet devirecek nitelikteki bir  konu, yoğun elektrik faturası gündeminde es geçildi!

Maliye Bakanı, “Finans merkezleri” ile yaptığı toplantı için Merkez Bankası Başkanını Londra’ya götürmemesinin sebebi neymiş biliyor musunuz?

Sıkı durun!
Maliye Bakanı, Merkez Bankası Başkanına ‘küs’müş!

Evet yanlış duymadınız!
Memleketin ekonomisinin tepesindeki en önemli iki aktör, yani filmin baş karakterleri, esas oğlanları birbirine küs!
Biz de ortaya iyi bir film çıksın da seyredelim diye bekliyoruz!

Öyle kulislerden gelen bir dedikodu olsa ciddiye almaz geçeriz!
Ama bunu söyleyen, hatta yazarak paylaşan, Ziraat Bankası Eski yöneticisi Prof. Şenol Babuşcu..
Her iki karakteri de yakın tanıyan bir isim!

Bu güne kadar, -para istemeye gitmeden önce “dış güçler”, para istemeye gidince “Londra’daki finans piyasaları” olarak isimlendirdiğimiz- bu uluslararası finans çevreleri ile yapılan toplantılara, ekonominin vezirleri olarak Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı birlikte giderlerdi.
Neden?
Çünkü enflasyondan da, dış borçtan da, dövizden de… yahu bırakın bunları, senin, benim cebimize giren paranın hangi hızla geri çıkacağını belirleyen en tepedeki iki kişi bu arkadaşlardı!

Küsmüş!
Çocuk oyunu mu oynuyorsunuz!

Tabii, aslında, biz ideali konuşup gamlanıyoruz!

Oysa gerçek; olması gerekenden çok uzak!

Böyle düşününce, Merkez Bankası Başkanını götürmemesi isabetli olmuş.
Halkın kesesinden harcanacak olan bilet parası, otel parası, yiyecek,içecek, gezecek, görecek harcırahı tasarruf edilmiş oldu.

Kaldı ki;

Bakan’ın kendi gidişi de bir işe yaramadı..


Nereden anlıyoruz?
Döner dönmez “kendisinin yastık altı altın” seferine, Reyiz’in de Arap diyarlarına doğru Riyal seferine çıkmasından!

 

Geççek!

Tarkan’ın yeni şarkısının isminin, Türkçe gamere uyumu ve Türk dilinin bozulmasına olumsuz etkisi konusuna enfazla, neredeyse her manşetinde kelimeleri bölüp parçalayarak, zorlama icatlarla alegori sanatına rahmet okutan yandaş medya takıldı.

Üstelik bu takılma, daha henüz şarkının piyasaya çıkmasından önce ve henüz sözlerinin bilinmediği bir aşamada yapıldı..


Çünkü yakın zamanda, “dil kopartma” hadisesine itirazıyla gündeme gelen Tarkan, daha önceden de belli ettiği konumunun tekrar altını çizmiş, ve böylece yandaş medyanın yeterince canını sıkmıştı.


Tam buraya bir parantez girelim!

Şunu unutmayın!
Bu cenahın bir şekilde canını sıkmışsanız ve o anda ceza biletinizi kesmeleri bir nedenle kısmet olamamış ise ilk fırsatta o bileti koçanıyla kesiyorlar!
İşte “dindar ve kindar nesil”in açılımı bu!

Belli ki Tarkan’ın şarkısının ismi “Geççek” olunca, bunun arkasından ‘gelcek’ sözlerin de ne evsafta olacağı bu arkadaşlara, hissi kablel vuku ile malum oldu!

….

Yahu az bekleyin!
Acele etmeyin!..
Şarkı bir piyasaya çıksın!..
Adam belki de “Aşk acısı geçcek!” filan diyecek olamaz mı?

 

Ortaya karışık

  • Bütün mesele bir kişinin kötülük için gösterdiği cesareti binlerce kişinin iyilik için gösterememesi.

  Ahmet şık TİP milletvekili/Gazeteci

  • “Ben 58 yaşındayım. Bu memlekette, muzun fiyatının salatalıktan ucuz olduğunu hiç görmedim!.. Kilosu 35 liradan kimse bana salatalık yediremez!”
    Latif Şimşek /Beyaz Tv.

  • Bizim (Ekonomi yönetiminin) bir B planımız yok! A planımız ise ‘inşallah tutar!’ üzerinden gidiyor.

Emrah Lafçı / Ekonomist

  • “O kadar müjde açıkladık.. Alkış yok mu?”
    R. T. Erdoğan / Cumhurbaşkanı

  • Türkiye’den dünyanın parası geliyor bu ülkeye, proje olmadan aynı para zup döner gider geri!”
    Sami Dayıoğlu/KKTC Tarım Eski Bakanı

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir