Bu bölümdeki karikatürler, 2014 Temmuz’undan 2016 Temmuz’una kadar Ulusal Kanal’da Cuma Akşamları saat 21:00 de yayınlanan, Mustafa Mutlu’nun ‘Kral Çıplak’ programında ‘Canlı Yayın esnasında, gündeme ilişkin çizdiğim karikatürler’ den oluşuyor.. 2017 Aralık itibariyle yaklaşık bir buçuk yıllık bir aradan sonra bu kez aynı programa CEM Tv’ de yeniden start veriyoruz.. Yine Cuma akşamları, bu sefer saat 19:30 dan itibaren..

Nereden Nereye!..

Liderlik böyle bir şeydir.. Misal, Taliban lideri Hikmetyar’ın dizinin dibinde huşu içinde verdiğin biat pozunu, sıkıya geldiğinde, Baykal’ın yamacında da verebileceksin! Egondan, karizmandan bu kadar sıyrılabileceksin yani.
“Bir olacağız, diri olacağız, iri olacağız!”  diyecek, ama yeri geldiğinde çömelerek hedef küçülteceksin!.
Kitlelerine “Dik dur, eğilme, inananlar seninle.:” diye sloganlar attıracaksın ama rakibin eli kispete girip, paça kasnağa geleceğini anlayınca çayıra uzanıvereceksin.  En munis uzlaşmacı sen olacaksın!..
Sahi;
Baykal seni bir kere kurtarmıştı. Kaset tezgahına direnmeyip bi daha kurtardı. Bakalım bir kez daha kurtarabilecek mi?

Logo’yu değiştirmek icabeder..

..Ayakkabı kutusu’ydu, paranın üstüyle 5 villa almaydı, Saray’dı, Mercedes’ti; 10 puan gidiverdi!.
“İsraf etme insaf et!” sloganıyla, ekmek israfına bile kampanya yapan AKP, güç sarhoşluğunun etkisi ile bir anda gerçek kimliğine rücu etti. Şimdi ayıkla pirincin taşını!..

Kırmızı Çizgi

Yorumsuz!

Evlendik..

İkinci Yarı denen şey ve ‘Kaynayan Kurbağa’

Doğruluğu tartışılsa da ünlü bir deneydir ‘Kaynayan Kurbağa’ .
Bu deneyde, soğuk bir kap suya konulan kurbağanın, su yavaş yavaş  ısıtıldığında tepki veremeyerek haşlandığı gösterilir. Bu anekdot, genellikle insanların yavaşça gerçekleşen değişikliklere nasıl tepkisiz kaldığını göstermek için mecazi anlamda kullanılıyor. Öyle bir tepkisizlik ki, Sultangazi’de Diyanet’in bir müezzini çıkıp “Başkanlık sisteminde kadınlar devlet başkanının helali olacak..!” (*)  diyor ve kimse tepki vermiyor. Hatta bu adam müezzinlik yaparak senin benim vergimden maaşını almaya devam ediyor.
Toplumun ciddi bir bölümü tıpkı ‘kaynayan kurbağa’ gibi uyuşuk ve sessiz.. Kazanın altını da yandaş medya harlıyor. ‘İkinci yarı’ denilen şey gerçek olursa kazanın suyunun epeyice ısınacağından kimsenin kuşkusu olmasın!..

(*) Haber için Bkz: Ahmet Hakan 06.06.2015 Hürriyet

Mit Tırı!

Denge sporunda Yeni Türkiye

Eşyanın tabiatı icabıdır.. Kaybedecek şeyi fazla olan kaybetmekten ‘en fazla’ korkar. Bazen bu korku, kaybedilecek şeylerle birlikte o kadar yükselir ki, kişinin öz yönetimini ele geçirir. Korku egemen olur. Belirleyici olur.. Halüsinasyonlar, karabasanlar yaratır. Stres yaratır. Stres sürekli olduğunda PTSS hastası yapar insanı.. Meydan meydan dolaştırır. Mesela aynı konuşmada dört kere ‘Deprem’e ‘miting’ dedirtir.. Mantık kaybolmaya başlar, analitik düşünce yiter, tahtına metafizik oturmaya başlar. Korku insanı bazen ürkek bir tavşana, bazen köşeye kıstırılmış bir kediye çevirir.. Oysa korktuğu için kaçmaz tavşan.. Kaçtığı, kaçabildiği için korkar..

Eğitimde Yeni Türkiye

Milli Eğitim yap boz tahtasına döndükçe batıyoruz. Öğrencilerin, Okuma-anlama, Fen, Matematik düzeylerini ölçen Son PISA araştırması 2012’de yayınlanmıştı. OECD ülkelerinin oldukça altında olan Türkiye, 65 ülke arasında 45’inci sırada, Uruguay ve Tayland’ın altında yer almıştı. Aradan 3 yıl geçti. Çöken tablet ve Fatih Projeleri, birilerinin cebini doldurmaktan başka işe yaramadı. Amaç da buydu belli ki!. Hiç bir gösterge bu yıl açıklanacak araştırma sonucunun daha iyi olacağı yolunda bir ipucu vermiyor. Yamuldukça yamuluyoruz.. “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” diyen Emrullah Efendi’nin şakası gerçek oldu. Okullar şirkete döndü.. Maarif bitti! Yönetmek diye bir şey de kalmadı haliyle.. Geçmiş olsun!

İkram Sanatında Yeni Türkiye

De ki, onlar haset edip, gıybet edip senin altındaki alalade, zırhı bile olmayan 300 bin yuroluk mercedesi iade ettirip seni bir müveddi, bir iadekar durumuna sokabilirler.. Sena azap verip, ağlatıp inletebilirler. Andolsun ki, biz bunu gördük ve sana müjdeledik. Eeey münafıklar!.. Aha da hasetleriniz teveffür etsin, meş’um, bedbin, şuurlarınız kıskançlıktan tavana vursun! Sizin inadınıza,   ona kendi envanterimizden yepis yeni bir  zırhlı bir mercedes tevdi ettik.  Çatlayın!..

Kedidir kedi..

Anketlere bakacak olursak, geçen seçimden bu yana iktidarı sıkıntıya sokacak hiç bir şey olmamış gibi.. Ne para sıfırlama sorunu olmuş, Ne Türk Halkı Zarrab’ı tanımış, Ne dört bakan istifa etmiş, ne dolar almış başını gitmiş, ne Ergenekon, Balyoz Kumpası ortaya çıkmış, ne hukuk sistemi dağılmış, ne Beşşar Esad devrilmemiş, ne çözüm işi dağılmamış, ne Tayyip yerine çırağı dükkana bırakılmamış.. say say bitmez!… Geçen seçimden bu yana iktidara yarayacak ne oldu ki bu anketler yerinden kıpırdamıyor? Bu güven nereden kaynaklanıyor?
Hayır, ‘santrale kaçırmak için ‘Yağmur Ormanlarından kedi yerine kaplan mı getirdiniz? 16.05.2015 Ulusal Kanal Kral Çıplak: