Seçim Sath-ı Maili
Çiğ köfteyi yoğuran usta, köftenin kıvamının tutup tutmadığını, bir köfteyi tavana fırlatarak gösterirmiş.
Köfte tavana yapışırsa kıvam tamamdır!..
Yapışmaz ise yoğurmaya devam!
…
‘Sath-ı mail’ Arapça kökenli bir sözcük.
“Eğik Düzlem” demek..
Osmanlı’da pek seçim olmadığı için son dönemi dışında kullanıldığını sanmıyorum.
Dağarcığımızda; Demirel dönemi siyaset erbabının kullandığı “seçim sath-ı maili” cümlesi ile nüksetti.
…
‘Seçim’ sözcüğü iktidar ya da muhalefet tarafından durduk yerde gündeme getirilebilir!
“Tüpten çıkan diş macunu gibi geriye, yerine sokulamaz!” derler ama öyle değil..
Seçimin zamanı değil ise, gereği yok ise, kamu nezdinde kabul görmez ve getirildiğiyle kalır. Söner gider.. Seçim sath-ı mailine girilmez!
Ama seçim sözü bir kez ortalığa yayılıp ‘kamu oyunda’ tekrar edilir hale geldi mi gayrı ondan kaçış olmadığını öncelikle siyasetçiler olmak üzere herkes bilir.
Çiğ köfte tavana yapışmıştır!
…
Seçiminin sath-ı maili, yani eğik düzlemi öylesine kaygan ve geri dönüşsüzdür ki artık sandığa çarpana kadar hızlanarak kayarsın.
İvmeni yavaşlatmak ve çarpışmadan sağ çıkabilmek için siyasal ve bireysel ahlakının kabul sınırları içinde, önüne çıkan her dala, her köke yapışırsın!
Kimi işe yarar, kimi yaramaz!
…
Bir kez, toz toprak kalkmaya başlamış, göz gözü görmez hale gelmiş, önüne gelen ota, köke yapışmaya başlanmışsan anla ki “seçim sath-ı maili”ne girilmiştir!
Artık mantık, izan uçar gider!..
Yoksa; altı yıl önce aynı davadan yargılanmış, beraat etmiş, üstüne üstlük bu haksızlık nedeniyle devletten ‘yirmi bin TL’ de tazminat almış Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’i, tekrar aynı davadan suçlayarak gözaltına almanın bir mantığı var mı?