Lame duck

LAME DUCK
Türkçesi “Topal ördek”
Yani iktidarda olmakla birlikte, gelecek seçimlerde seçilemeyeceği kesinleşen siyasiler için siyaset literatürüne girmiş bir sıfat tamlaması.

Amerikan seçimlerinde, seçimi kaybeden başkanın, görevi devredene kadar, bir buçuk ay boyunca koltukta geçirdiği “fasulyeden iktidar” durumunu ifade eder.
Artık odacısı bile nazlanır. Koskoca başkanın kahvesini getirir, sütünü getirmez.

CHP’nin aday Belirleme süreciyle başlayan ve İmamoğlu’nun tutuklanması ile  pik yapan siyaset manzarası, milyonlarca insanın yoğun ve sert tepkisiyle iktidarı topal ördek konumuna getirmek üzeredir.

Hele başlatılan imza kampanyası ile toplanan imza sayısı 27 milyonun üzerine çıktığı anda iktidar, bütün bileşenleri ile tam bir “lame duck” durumuna düşecektir.

Peki, yorumcuların sıklıkla dile getirdiği vechile, bu duruma, iktidarın şu son yaptığı siyasi operasyonlar nedeniyle mi gelinmiştir?

Hayır!
Bu durum uzun süredir böyledir.
Hesapsız kitapsız yapılan son operasyonlarla sadece su yüzüne çıkmıştır.
Çünkü bu güne kadar yaptıkları hiçbir şey bu gün yaptıklarından daha masum değildir.

Bundan sonra iktidarın alacağı hiçbir karar siyasal açıdan etik değildir!

Etik mi?
O da ne ola ki?

O sandık gelecek!

O SANDIK GELECEK!
Taş duvar yanar mı?
Taşın özü ‘lav’dır.

Odanın içindeki yangın büyüyüp, ortam ısısı bin derecelere ulaştığında yanmaz sandığınız duvarlar yanmaya, demirler erimeye başlar.

Binada asla yanmaz dediğiniz bilumum teçhizat öyle bir hızla erir ki şaşırır kalırsınız!
“İktidar, kaybedeceği bir seçime niye  gitsin ki” diyenler iyi dinlesin!

Milletin yüzde yetmiş beş, hatta yüzde sekseninin istemediği bir iktidarın koltukta kalma ihtimali bitmiştir.

Çünkü yangın büyümüş, oda ısısı o duvarları yakma derecelerine ulaşmıştır…

Siz yangını soğutmak yerine körükle gittiğiniz için o duvar lav olacak, o demirler eriyecektir.

Bu gün sandıktan kaçmayı çözüm zannedenler yarın kaderden kaçılamadığı gerçeğiyle yüz yüze kalacaklardır.

Çünkü artık yangın başlamış, oda taşları eritecek kadar ısınmıştır..

Mart’tan seçmece

Bu haftanın karikatürleri

Geçen ayın karikatürleri

Dizi mi yönetiyoruz, ülke mi?

Yeni sezon sert başladı. Ama merak etmeyin, her halûkârda sert sürme imkanı kalmadı. “Gorbaçov, Sovyetlerin dağılmasına son noktayı koyduğunda ABD ve Nato’ya hitaben “Size büyük bir kötülük yapıyorum.. Sizi bir büyük düşmandan mahrum ediyorum!” demişti.
Bu sürecin de en hayırlı tarafı bu: Başarılı olsa da, olmasa da artık sağın, “bölücü” diye kullanışlı bir düşmanı kalmayacak!..

Rotayı değiştirmek

23 yıldır açık denizde seyreden ‘Erdoğan Gemisi’nin itme gücünü aldığı iki motor var.
Sokak ve Parlamento.

Saray’ın sıkça yaptırdığı anketler ve hakeza bizim de izlediğimiz kamuoyu araştırmaları artık bu iki büyük motordan birinin randımanlı çalışmadığını, hatta iyiden iyiye teklediğini gösteriyor.
En yetkili ağızlardan seçmen listesine eklendiği iddia edilen %5 oranındaki (2,5 milyon) Suriyeli seçmene (1) rağmen, Cumhur İttifakının bir seçim kazanma ihtimali uzunca bir vadede görülmüyor.

“Sokak” artık büyük ölçüde ve geri dönüşsüz bir şekilde Erdoğan’dan yana değil.
İşte bu nedenle Saray artık çarşıyı pazarı pek fazla umursamıyor.
Bırakın üst üste yapılan zamlara çare düşünmeyi, emeklinin küçücük fark ücretlerini ödemekte bile acele etmiyor.

Ez cümle İktidarın sandık beklentisi bitti.
Bütün eforunu, normal koşullarda büyük bir siyasi risk olarak kabul gören girişimleri göze alarak, Öcalan’la dirsek teması kuruyor.
Asıl amaç, DEM’in milletvekili sayısını, ittifakın milletvekili sayısına eklemek, kalan ufak boşluğu da bir şekilde tamamlayarak Voltranı oluşturmak. (2)
Bütün çabasını rotayı değiştirebilecek parlemento gücünü oluşturmak için harcıyor!

Öcalan ile “iş tutmanın” seçmen gözüne nasıl yansıdığı ittifakın pek umurunda değil.
Zira artık seçmen kimin umurunda ki?

Parlamento motoru iktidar açısından halen çalışıyor. Son belediye seçimlerinde mahalli idarelerde, ağırlık merkezi değişse de TBMM’de sayısal çoğunluk hala iktidar ittifakında. Dolayısıyla kanun çıkarma gücü Erdoğan’ın elinde.

Ancak bu güç kanun çıkarmaya yetse de, temel yapıyı, rotayı değiştirmeye yetmiyor.
Anayasayı değiştirmeden rota değiştirilemiyor.
Sarayın, rotayı değiştirerek nihai olarak zaten tek motorla sevk ve idare etmek istediği gemi, şu anda tek motorla denizin üzerindeki yolculuğuna aynı rota üzerinde devam ediyor.
Gemi yüzüyor ama rota değişmiyor.

Erdoğan’ın talebi bir dönem daha iktidarda kalmak değil, ikinci motor henüz elindeyken rotayı değiştirebilmek böylece -ekibinin- iktidarda kalma sorununu ilanihaye çözmek.

Çünkü rotası değiştirilmiş gemide seçim de parlamento da bir esas değil bir ayrıntı olacak.
Yeni sistemde seçim yapılmayacak,
seçim organize edilecek!..

—-

Dipnot (1): Nazif Okumuş, Sözcü Tv. 18 Temmuz 2024 “S. Soylu’nun, dostları ile konuşurken  ‘Bu seçimde en önemli rolü ben oynadım, 2,5 milyon Suriyeliyi vatandaş yaparak Erdoğan’ın seçilmesini sağladım’ şeklinde konuştuğunu şahitlerle kanıtlayabilirim.”

Dipnot (2):  Anayasa’yı değiştirmek için gereken MV sayısı 400
İttifak MV sayısı:
AKP 269, MHP: 47 (+3 istifa), HÜDAPAR 4 DSP:1
Toplam: 324
DEM: 57  (DEM ile birlikte 381)
Açık: 19 MV
..
DİĞERLERİ (Muhtemel kaynaklar)
Bağımsız: 12
DBP: 2
YENİ YOL PARTİSİ : 25
DEMOKRASİ VE ATILIM P: 2
GELECEK PARTİSİ: 2
İYİ PARTİ: 28
YENİDEN REFAH: 4
CHP: 133
TİP: 3
DEMOKRAT P: 1
EMEK P: 2
TOPLAM: 593 MV

Biz bu filmin yerli versiyonunu izlemiştik

Elon Musk, son büyük yatırımıyla (!) servetine servet eklemeye devam ediyor. Kamuoyu, ülkenin veritabanının, kişisel ve ticari verilerinin Musk tarafından ele geçirilmesi kuşkusuyla kaynıyor!