Kanun ve hukuk..

Türkiye’de, yargının kullanım havuzunda tam 14 bin kanun var. Adaleti sağlamak üzere yazılmış 14 bin adet kanun olması adaletin sağlanabildiği anlamına gelmiyor. Kanun sayısının çokluğu hukukun varlığını tescil etmiyor..

Kese..

Başer Esad devire devire gidiyor..

Sonuçta, Ortadoğu’nun monarşik egemenlerinden biri olan Beşar Esad, bir kısım Emperyalizmi ve bizim Kont Drakula da dahil olmak üzere maşalarını,  başka bir kısım Emperyalizmin desteği ile dize getirdi. Sıkıntıdan berbat bir tv aksiyon produksiyonunu seyreder gibiyiz. Bir kötünün kazanmasına sadece daha büyük bir kötü kaybettiği için seviniyoruz. Suriye”de kazanan Küba halkı ve Che değil. Kobani”de kazanan Lenin ve Bolşevikler değil. HDP Behice  Boran”in TiP’i değil. Ortalık ‘mış gibi’ yapanlarla doldu. Ateşi görüp sıtmaya razı oluyoruz. Atatürk ve Behice Boran’ı her geçen gün daha çok özlüyorum.

 

İmralı sakini

Ufukta yine koalisyon gorülürken İmralı sakini ne ister.

Esad’a yeni isim..

“İstesek önümüzdeki Cuma Şam’dayız!” diyenler, inceden aksi istikamete, Bologna’ya doğru süzülmeye başladılar.. Esad ise Cuma namazlarını hala Şam’da eda ediyor..
Atalarımız ne güzel söylemiş; “Büyük lokma ye, büyük konuşma!..”

Gazeteciler Hedef

Gazetecilerin hedef gösterilmesi yeni değil.
Tüm otokratik yönetimler, tüm demokrasi dışı anlayışlar en önce gazetecileri hedef aldı, hedef gösterdi.

Ama gazetecilik yine hep var. Hedef gösteren güçlerin hiç birinin esamisi yok..

Taşımalı Sandık

Her yol deneniyor. Çünkü fazla seçenek yok. Düşmemek için bisikletin pedallarına sürekli asılmak zorunluluğu var!

Değil sandıkları taşımak, bu uğurda memleketi bile taşımak, Mozambik’e komşu yapmak gerekse cehdedip taşıyacaklar..

Oysa ‘sandık’ demokrasi binasının ‘temel tuğlası’ ise ve onu yerinden alıp başka bir yere koymak ‘zaruretine’ teslim olunmuş ise topluca geçmiş ola!
“Demokrasimiz çoktan ölmüş de ağlayanı yok!”
Tuğlaları sökülmüş bina ne kadar ayakta kalabilir ki?