LOMBOZ 23 Haziran 2023

Arkadaş, aç mı kalacaksınız?

‘Sanatçı’ bir meslek tanımı değil bir niteleme sıfatıdır.
Sanatçı sanat yapan kişidir.
Ama “sanatçı” sıfatını kendisine veremez!

Bu sıfatı, ona, onun sanatına “maruz” olanlar verir.
Ya da vermez!
Devamını Oku

LOMBOZ 16 Haziran 2023

Erdoğan’ın zor kararı

Yurtdışından “canlı” bulabilmek için Erdoğan’ın,’Nas’tan vazgeçmesi, Mehmet Şimşek’in faizi yükseltme yönündeki isteğini “kabullendik” demesi ve bu kabulle Şimşek’in sadece faizi yükseltecek olması yetmez. 

Taze paranın gelmesi için Türkiye’de adalet ve demokrasinin yukarı yönlü bir sinyal vermesi zorunluluğu var. 

Bu durum, yabancı yatırımcının demokrasi hayranlığından kaynaklanmaz.
Yabancı yatırımcı da her yatırımcı gibi korkak, parası kıymetlidir.  Devamını Oku

LOMBOZ 9 Haziran 2023


Oh be!

Erdoğan’ın  yeni ekonomik modeli ilan ettikten bir ay sonra Nebatiyi Bakan yaptığı Aralık 2021’de, enflasyon yüzde 21.31, Dolar 12.90 TL’ydi.

Göreve geldikten bir ay sonra “..bi uyuyun 6 ay sonra uyanın, göreceksiniz, çok farklı noktalara gideceğiz!” dediğinde, enflasyon TÜİK’e göre yüzde 36.08 olmuştu bile.

Allah biliyor, biz uyuyamadık!
Ama Sayın Bakan mışıl mışıl uyumuş olmalıydı ki altı ay sonra enflasyonun iki kat arttığına şahit olduk.
Üstelik de “Her ay nasıl düştüğünün göreceksiniz!” derken göz göre göre 6 ay sonunda tüketici enflasyonu yüzde 73 olmuştu..
Dolar da 16.50’yi bulmuştu.

Sanki bunlar hiç olmamış gibi, ekranlardan, “2023 seçimlerine tek hane ile gideceğim” sözünü vermekte hiçbir beis duymadı Bakan Nebati.

Söz verdiği tarih geldiğinde gerçek enflasyon yüzde 105’i, dolar ise 22 TL’leri gördü.
Üstüne üstlük, ilk kez eksi döviz rezervine düşen devletin KKM ile vatandaşın sırtına yükleyeceği ilave faiz yükü 100 milyar TL’yi geçti.
Devamını Oku

Haftadan karikatürler

Mayıs’tan karikatürler

    Karpuz Keseceydik!

Bizim çocukluğumuz, Almanya’dan yıllık izine gelen şapkası tüylü amcaların, Berlin’i,  anlatırken “Valla adamlar, portakalı, elmayı deneyle alıyolar arkideş!” giriş cümlesini işiterek geçti.

O zamanlar; anamın, kiraz mevsiminin başında, Büyük Caminin yanındaki en büyük semt pazarında; hamamın önünde konuşlanan Sinoplu köylü pazarcılardan kirazı küfeyle aldığı, sonra onu hamala taşıtıp evin taşlığına boca ettirdiği ve hortumla yıkadıktan sonra Bahadır Sokağın bütün çocuklarıyla, pirana balıkları gibi başına üşüşüp o kiraz dağını birkaç dakikada erittiğimiz zamanlardı… 

…  Devamını Oku