Artık ipin ucu kaçtı..
Ulemanın kurumsal yönetici olduğu Osmanlı döneminde bile ‘din’ iktidar payandası olarak bu kadar ulu orta, bu kadar sorumsuz ve hesapsız kullanılmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin hiç bir dönemde camiler, bu kadar siyasi parti şubesi haline getirilmemiş, hiç bir döneminde imamlar bu kadar parti memuru görüntüsüne taşınmamıştır.
Bu ülkedeki samimi müslümanlar, ateizmin, deizmin bu dönemdeki hızlı artışının nedenini merak etmeyecek mi?
Seccadesi iktidara yönelmiş bir diyanet başkanının, aynaya bakmaksızın “Cami cemaati neden azalıyor?” sorusunu sorması komik değil mi?
Bütün bu pervasızlığın sorumlusu, onu yapan kadar, yaptırılmasına izin veren de değil mi?
Bir parti organı haline getirilen Diyanet’e, Devlet hazinesinden verilen, bir çok bakanlığın bütçesinin üzerindeki bütçede, benim vergilerimden gelen her bir kör kuruş haram zıkkım olsun!..