Haram
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın, Genel /tarafından bulentDin siyasetin emrine girdiğinde, din adamı ile yandaş gazeteci arasında fazla fark kalmıyor. Din adamı da gördüğünü değil, sadece görmesine izin verileni -hatta izin verildiğini düşündüğünü- görüyor. Misal; dünyayı sallayan rüşvet konusunda din adamlarından tek kelime duyulmazken yılbaşı ve piyango üzerine fetva üzerine fetva savruluyor ortalığa. Çünkü biri hakkında konuşmak hiç kolay değil, diğeri ise kolaylığı bir yana üste prim kazandırıyor. İslamcı mahallenin sağduyulu kesimi ile iktidar arasındaki makas işte bu yüzden her geçen gün biraz daha fazla açılıyor. Tepedekiler kibirini yükselttikçe toplam samimiyet skalası aşağı düşüyor. Eleştiri sesleri aynı mahalleden yükseliyor.
“..Asıl kafa yormamız gereken şu: “Bu din yorumu, bu din anlayışı bizi insanlıktan çıkarıyor. Dünyadan koparıyor. Hayatımızı ve insanlığımızı çürütüyor” diyenler mi İslam’a, İslam dünyasına kötülük yapıyor, yoksa “Bu çamur deryası içinde kimse sesini yükseltmesin hepimiz ritüellere bağlı kalarak hayatımızı sürdürelim” diyenler mi?..”
“..Siyasetteki başarısızlığımızı dinle örtüyoruz. Mimaride, sanatta, bilimde, teknolojide ve hayata tat ve yenilik katan birçok alandaki geriliğimizi dinle örtüyoruz. Yaşanabilir hayatlar kurmadaki yetersizliğimizi dinle örtüyoruz.
İslam ülkelerinin dünyaya kattığı en küçük bir değer yok. Buradaki akılsızlığımızı, tembelliğimizi dinle örtüyoruz. İbadetleri yerine getirecek organizasyonları yapmadaki yetersizliğimizi dinle örtüyoruz..”
Tırnak içinde alıntıladığım bölümdeki sözlerin sahibi Levent Gültekin.. Söylenecek daha fazla bir şey var mı?
Karikatür-29.12.2017/CEM Tv. Kral Çıplak
Paradoks
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın, Genel /tarafından bulent
Kitaplardan öğrenen bir toplum olmadığımız için her musibeti yaşayarak öğreniyoruz.
Depremi de öyle öğrendik, Ergenekonu da..
Darbenin nasıl yapıldığını da darbeye kalkışıp nasıl başarısız olunacağını da -eğitimde dünya birincisi olan- Finlandiya’nın ortalama bir vatandaşının hayal edemeyeceği kadar detaylı biliyoruz.
Yarın Kahvehaneden bir vatandaş çekip “Anlat bakalım, Anayasa nasıl yapılır, nasıl yapılmaz?” diye sorsunlar!..
Mısır tarlasından bir köylü çağırıp “Yargı, Yasama, yürütme’ yi hele bir anlat dayı!” desinler!.
Terörün, sınır savaşının, kent terörünün inceliklerini onsekiz yaşında bir gençten bilgisayar oyunu gibi dinlesinler..
Uluslararası ilişkilerin nasıl doğru, nasıl yanlış yönetilebileceğini burnumuzu yerlere sürte sürte öğrendik. “Monşer” diye aşağılanan diplomatların önemini, eksikliklerini bilfiil yaşayarak hatim ettik.
Avrupa Birliği müktesebatını sular seller gibi yutmaz üzereydik ki süreç kesintiye uğradı.Son faslı kapatıp nihavent faslına döndük.
Üst düzey rüşvet konusunda Sadece “Rüşvetin belgesi mi olur ulan?” gibi sınırlı bir bilgiye haiz iken Zarrab sayesinde uzmanlık düzeyine eriştik.
ve şimdilerde Amerikan yargılama sistemi hakkında “master degree”yiz.
Peki..
Biz yaşaya yaşaya öğrendik de, bizi yönetenler kandırıla kandırıla hiç bir şey mi öğrenmediler?..
Tabi ki öğrendiler. Onlar da ‘Demokrasi Treni’ni, ineceklerini ifade ettikleri son istasyona kadar götürebilmek için dahi onu sürebilme becerisine sahip olmak gerektiğini öğrendiler. Köprüsünü, rayını, tünelini doğru düzgün yapabilme yeteneği gerektiğini, bu yeteneğin de kendilerinde olmadığını öğrendiler.
Paradoks bu;
O yeteneğe sahip olsalar, zaten bu trenden inme arzuları da olmazdı..
Gördünüz mü arabın Şam’ını!
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentGÖRDÜNÜZ MÜ ARABIN ŞAMINI?
“Kral Çıplak” bir buçuk yıl sonra yeni bir yuva buldu ve CEM Tv’de yayına başladı. Yine Her Cuma, bu kez 19:30 da kadim dostum Mustafa Mutlu ile yine birlikteyiz. Ben çizeceğim O anlatacak, söyleşecek, sadece “kral çıplak!” deme iradesi olan konuklarla gündemi değerlendirecek. (‘Cesareti’ değil ‘iradesi’ diyorum çünkü doğruları söyleyenler zaten daima güçlüdür. Doğruluk gücünün doğal cesareti dışında ilave cesarete ihtiyaç yoktur. Bu yüzden ihtiyaç olan cesaret değil iradedir. )
İlk program için haftanın karikatürü.. vaktiyle “İstersek Sabah namazını Şam’da kılarız!” diye babalananlara, bu gün geldikleri hazin durumda, arabın şamını göstermek üzere çizildi.
İlgi çekici linkler
Here are some interesting links for you! Enjoy your stay :)Kategoriler
Arşiv
- Ağustos 2024
- Haziran 2024
- Mayıs 2024
- Nisan 2024
- Mart 2024
- Şubat 2024
- Ocak 2024
- Aralık 2023
- Kasım 2023
- Ekim 2023
- Eylül 2023
- Ağustos 2023
- Temmuz 2023
- Haziran 2023
- Mayıs 2023
- Nisan 2023
- Mart 2023
- Şubat 2023
- Ocak 2023
- Aralık 2022
- Kasım 2022
- Ağustos 2022
- Temmuz 2022
- Haziran 2022
- Mayıs 2022
- Nisan 2022
- Mart 2022
- Şubat 2022
- Ocak 2022
- Aralık 2021
- Kasım 2021
- Ekim 2021
- Eylül 2021
- Ağustos 2021
- Temmuz 2021
- Haziran 2021
- Mayıs 2021
- Nisan 2021
- Mart 2021
- Şubat 2021
- Ocak 2021
- Aralık 2020
- Kasım 2020
- Ekim 2020
- Eylül 2020
- Ağustos 2020
- Temmuz 2020
- Haziran 2020
- Mayıs 2020
- Nisan 2020
- Mart 2020
- Şubat 2020
- Ocak 2020
- Aralık 2019
- Kasım 2019
- Ekim 2019
- Eylül 2019
- Ağustos 2019
- Temmuz 2019
- Haziran 2019
- Mayıs 2019
- Nisan 2019
- Mart 2019
- Şubat 2019
- Ocak 2019
- Aralık 2018
- Kasım 2018
- Ekim 2018
- Eylül 2018
- Ağustos 2018
- Temmuz 2018
- Haziran 2018
- Mayıs 2018
- Nisan 2018
- Mart 2018
- Şubat 2018
- Ocak 2018
- Aralık 2017
- Kasım 2017
- Ekim 2017
- Ağustos 2017
- Mart 2017
- Şubat 2017
- Ocak 2017
- Aralık 2016
- Kasım 2016
- Ekim 2016
- Temmuz 2016
- Haziran 2016
- Mayıs 2016
- Nisan 2016
- Ocak 2016
- Aralık 2015
- Kasım 2015
- Ekim 2015
- Eylül 2015
- Temmuz 2015
- Haziran 2015
- Mayıs 2015
- Nisan 2015
- Ekim 2014
- Ekim 2013
- Aralık 2012
- Ağustos 2005
- Nisan 2005