Bu bölümdeki karikatürler, 2014 Temmuz’undan 2016 Temmuz’una kadar Ulusal Kanal’da Cuma Akşamları saat 21:00 de yayınlanan, Mustafa Mutlu’nun ‘Kral Çıplak’ programında ‘Canlı Yayın esnasında, gündeme ilişkin çizdiğim karikatürler’ den oluşuyor.. 2017 Aralık itibariyle yaklaşık bir buçuk yıllık bir aradan sonra bu kez aynı programa CEM Tv’ de yeniden start veriyoruz.. Yine Cuma akşamları, bu sefer saat 19:30 dan itibaren..
Mal varlığı
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın, Genel /tarafından bulentBarış Pınarı harekatının en civcivli günlerinde, 16 Ekim 2019 tarihinde, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo alel acele Ankara’ya geldiler. Amaç elbette Barış Pınarı harekatının durdurulmasını sağlamak idi.
Aynı sırada, Amerikalı senatörler, Van Hollen ile Lindsey Graham’ın başını çektiği ekip Türkiye ile ilgili bir tasarı hazırladıklarını açıkladılar.
Hazırlanan tehdit paketinde esas olarak 5 ana konu yer alıyordu.
1- Askeri mali transferler,
2- Halkbank,
3- S-400 alımı,
4- Vize yaptırımları,
5- Erdoğan ve ailesinin mal varlığının araştırılması..
Evet, tasarıya göre diğer başlıklar yanında, “Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin net mal varlığı tespit edilecek, 60 gün içinde rapor açıklanacak” şeklinde bir ifade vardı ki yenilir yutulur cinsten değil.
ABD’li heyet ile Cumhurbaşkanı arasında yapılan hızlı görüşmeler sonucu Barış Pınarı Harekatı durduruldu. Türk Dışişleri “Ara Verildi” ABD heyeti ise göre “Ateşkes yapıldı” tanımlamasını kullanmayı uygun görmüştü. 120 saat sonunda YPG Türkiye sınırının 35 km güneyine çekilecek, harekat da tamamen sonlandırılacaktı.
Cumhurbaşkanı bu görüşmenin ardından, hıza Trump’un 7 Ekim’de yaptığı Washington davetini gündeme aldı.
13 Kasım’da malum can sıkıcı mektupla birlikte -Yeliz’in de belirttiği gibi, mektubu rulo yaparak- ABD’ye uçtu ve Trump ile 1 saat 15 dakika süren ikili görüşme sonrası, gayet sakin bir şekilde “istediğimizi aldık!” diyerek Türkiye’ye döndü.
Oysa ilk 4 madde olduğu yerde duruyordu..
Şimdi Trump ile Erdoğan’ın araları son derece iyi.. İlişki herşeye rağmen, yumuşak ve centilmence, karşılıklı komplimanlarla, iki saygın başkanın seviyesine uygun olarak devam ediyor.
Gelelim vehbinin kerrakesine!
Herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının canını yakan, burnunun direğini sızlatan, boğazının tam ortasına öküz oturması gibi bir ağırlık bindiren bir 5. madde var!
Yani orada sözümona beş tane sopa var! Hadi ilk dördünü anladık da beşinci sopa neyin nesi arkadaş?
İki kıytırık senatör, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına “kendisinin ve ailesinin mal varlığını araştırma!” tehdidini neye dayanarak yapar?
Sen kimsin ulan Graham?
Sen bu şuyu vukuundan beter küstah cesareti hangi bilgiye dayandırarak sözde “5.Madde” haline getiriyorsun?
Ama az bekle!
Şu nato zirvesi de bir bitsin!
Bizim Cumhurbaşkanımız vakti saati geldiğinde,
“Eeey Graham efendi! Benim mal varlığım işte şu parmağımdaki alyanstır! Araştırmazsan namertsin! Açıklamazsan şerefsizsin!” demesini bilir.
Vakti saati yakındır!
Kayyum meselesi
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentEnflasyon sepetinde ne var?
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentDarel Huff, “İstatistik ile Yalan Nasıl Söylenir” isimli kitabında, “Üç çeşit yalan vardır!” diyor ve devam ediyor; “Yalan, Kuyruklu yalan ve İstatistik”.
Türkiye’nin istatistik kurumu TUİK’in hazırladığı Enflasyon sepeti, artık ne yazık ki iktidarın, halka yalan söylemesinin bir aracı haline geldi.
Rakamları iktidarın istediği gibi vermeyen başkan görevden alındı. Yerine Hazine Bakanı -Damat- Albayrak’ın bir arkadaşı getirildi. Enflasyon Sepeti bildiğiniz gibi yaşanan yani geçmiş dönemin fiyat artışının bir hesabı. Hava durumu gibi bir tahmin değil. Normalde hesabın yanlış çıkma şansı yok!. Sepet denilen şey elbette bir liste. Bu liste, kimi her ay, kimi birkaç ayda bir fiyatı takip edilerek yenilenen, arada bir bazıları sepet dışına çıkarılıp yerlerine yenileri eklenen 418 üründen oluşuyor.
Diyeceksiniz ki “bunun neresinden yanlış hesap çıkabilir?”
Hesaplamada ürünlerin fiyatları yanında bir de ağırlıkları var.
Örneğin TÜİK verilerine göre dizel otomobillerin fiyatı 1 yılda yüzde 4,3 oranında arttı.
Ancak dizel otomobil, enflasyon sepetindeki ağırlığı en yüksek ürünlerin 2’ncisi konumunda.
Buna karşılık sepetteki ağırlığı 170’inci sırada olan ve geniş halk kesimlerinin bolca tükettiği bulgur yüzde 27 oranında zamlandı.
Bulgura daha fazla zam gelmesine rağmen dizel otomobildeki fiyat artışı enflasyon sepetini bulgurdan 6 kat daha fazla etkiledi.
Sözün özü sepetin sapı kimin elinde ise Süleyman o oluyor.
Yoksa son bir yılda her şeyin fiyatı yüzde elli artmışken resmi enflasyonun % 8’lerde dolaşması nasıl mümkün olur du?
,,,
Zincir Döner
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentTrump mektubu sümen altında
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentGazetePencere: Kasım 2019
ÖSO Kimdir?
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentÖSO Kimdir?
2011 yılında, Esad ordusundan ayrılan subaylar tarafından, CIA’nın desteğiyle kurulan bir örgüt. Amacı Esad’ı devirmek..
Özgür Suriye Ordusunun, analizi yapıldığında cihatçı grupların çatı örgütü olduğu açık seçik görülüyor.
Ceyşu’l İslam, Feylak eş Şam, Cephe Şamiyye, Sultan Murat Tugayı, Fatih Sultan Mehmet Han Tugayı, Muntasırbillah Tugayı, Tevhid Tugayları, Nureddin Zengi Tugayı, Kuzey Bölgesi Tümeni, Birinci Alay, Mücahitler Ordusu, Cebel Dağı Şahinleri Tugayı, 13. Tümen gibi grupları bünyesinde barındırıyor.
Bununla birlikte, bir vakit ÖSO’nun başındaki Selim İdris dahi, El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi’yle ilişki içerisinde olduklarını söylerken, bizim neo Osmanlıcı tosunlar canhıraş bir şekilde ÖSO’nun, El Nusra’dan farklı bir yapılanma olduğunu tekrarlıyor.
En pişkincesi de; eylem kataloğunda onlarca asker, polis ve memurun boğazlarını kesilerek Asi Nehri’ne atılmasından, öldürülen bir askerin kalbini yemeye kadar, görüntüleri paylaşılan envai çeşit vahşet görüntüsü bulunan, emperyalistlerin kucağında eğitilip donatılmış bu örgütün adını “Suriye Milli Ordusu” diye değiştirilerek; Emperyalizme ilk kez diz çöktürme başarısını göstermiş bir efsaneye, ‘Kuvva-i Milliye’ye benzetilmesi..
Hem de bizim aklı evveller tarafından..
E, bu kadarına da pes!
Yerin üstü bitti, Altın’ı mı satıyoruz!
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentBasit bir sorum var!
Bildiğiniz gibi yabancılara yer üstünde satacak bir şey kalmayınca yer altı’nın satılmaya başlanması günlerine geldik..
Üzerinde, ‘altından değerli’ bir habitat varken, altın işletme yetkisini, çeyrek asır boyunca, -üstelik de ürettiği altının yüzde dördü kadarcık bir karşılıkla- Kanadalı bir firmaya vermek akıl alır bir iş değil.
Bunun izahını ekonomi uzmanlarına değil, küçük esnafa da değil, ekonomi ile bozuk para saymaktan öte bir ilgim yok diyenlere soruyorum.
Böyle bir ticareti kim yapar?
Neden yapar?
Hani uçacaktık!
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentBaşkanlık sistemine geçince uçacaktık!
Neden uçmuyoruz?
Neyimiz eksik yani?
Başkanlık sistemine geçelim derken başka bir yere mi geçtik?
Her şey elimizde değil mi?
Asker dahil, dahil herşey kontrolümüzde değil mi?
Bakanları istediğimiz gibi dışarıdan atamadık mı?
Damadımızı bile bakan yapmadık mı?
Meclisi kenara koyup istediğimiz gibi kanun kuvvetinde kararname çıkaramıyor muyuz?
Reis, kime “ne diyor da yapmıyor?” Kime, “ne istiyor da vermiyor?”
Kimi istiyor da sarayda istediği makama getiremiyor?
Neden doları dizginleyeceğine Merkez Bankası Başkanı’nı dizginlemeyi tercih ettik.
Neden enflasyonu dizginleyeceğine, enflasyonu ölçen kurumun başkanını dizginlemeyi tercih ettik.
Neden yeniden enflasyon canavarı çizmeye başladık?
Neden bi canavar yine vatandaşın arkasına dolaştı?
Neden önünden uçarak kaçamıyoruz?
Neden hala değil uçmak, piste bile çıkamıyoruz?
Hani uçacaktık?
Kime empati yapalım?
/0 Yorumlar/in Canlı Yayın /tarafından bulentEmpati, insanoğlunun dokuz temel zeka bölümünden biri.
Meseleye karşısındakinin gözünden bakma yeteneği olmayan, yani empati zekası düşük olan kimseler vicdansız da oluyor.
Kimse bizim geleneksel empati zekamızı test etmeye kalkmasın!
Sadece “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına..” atasözümüz bile, bunun sosyal genetik kökeninin sağlamlığı hakkında yeterince kanıt sunar..
Fakat bu sığınmacı meselesi geleneksel empati yaklaşımını da alt üst etti.
Beş milyon sığınmacıyı üstelik de rastgele üke sınırlarından içeri doldurunca, empatisi yüksek ve dolayısıyla vicdanı kebir vatandaşımızın vicdanı da şaştı.
Peki neden şaştı?
Sadece bu kurban bayramında 30 bine yakın sığınmaca bayram ziyareti için Suriye’ye geçti.. Bayramdan sonra tekrar geri gelecekler.
Bu nasıl sığınma?
Ama yine de yaşanan bu çözümü zor sorunun kusuru sokaktaki gariban suriyelinin değil..
Onlar artık, beğenin beğenmeyin bizim vatandaşlarımız.
Bunun sorumlusu, her konuda yanıldık diyen ve yanılmaya devam eden 18 yıllık yönetim.
Onlar hep yanıldı! Vatandaşın empati zekası da vicdanı da şaştı!
Ne yapsın?
İşini elinden alan Suriyeli’ye nasıl empati yapsın?
İlgi çekici linkler
Here are some interesting links for you! Enjoy your stay :)Kategoriler
Arşiv
- Aralık 2024
- Kasım 2024
- Ekim 2024
- Ağustos 2024
- Haziran 2024
- Mayıs 2024
- Nisan 2024
- Mart 2024
- Şubat 2024
- Ocak 2024
- Aralık 2023
- Kasım 2023
- Ekim 2023
- Eylül 2023
- Ağustos 2023
- Temmuz 2023
- Haziran 2023
- Mayıs 2023
- Nisan 2023
- Mart 2023
- Şubat 2023
- Ocak 2023
- Aralık 2022
- Kasım 2022
- Ağustos 2022
- Temmuz 2022
- Haziran 2022
- Mayıs 2022
- Nisan 2022
- Mart 2022
- Şubat 2022
- Ocak 2022
- Aralık 2021
- Kasım 2021
- Ekim 2021
- Eylül 2021
- Ağustos 2021
- Temmuz 2021
- Haziran 2021
- Mayıs 2021
- Nisan 2021
- Mart 2021
- Şubat 2021
- Ocak 2021
- Aralık 2020
- Kasım 2020
- Ekim 2020
- Eylül 2020
- Ağustos 2020
- Temmuz 2020
- Haziran 2020
- Mayıs 2020
- Nisan 2020
- Mart 2020
- Şubat 2020
- Ocak 2020
- Aralık 2019
- Kasım 2019
- Ekim 2019
- Eylül 2019
- Ağustos 2019
- Temmuz 2019
- Haziran 2019
- Mayıs 2019
- Nisan 2019
- Mart 2019
- Şubat 2019
- Ocak 2019
- Aralık 2018
- Kasım 2018
- Ekim 2018
- Eylül 2018
- Ağustos 2018
- Temmuz 2018
- Haziran 2018
- Mayıs 2018
- Nisan 2018
- Mart 2018
- Şubat 2018
- Ocak 2018
- Aralık 2017
- Kasım 2017
- Ekim 2017
- Ağustos 2017
- Mart 2017
- Şubat 2017
- Ocak 2017
- Aralık 2016
- Kasım 2016
- Ekim 2016
- Temmuz 2016
- Haziran 2016
- Mayıs 2016
- Nisan 2016
- Ocak 2016
- Aralık 2015
- Kasım 2015
- Ekim 2015
- Eylül 2015
- Temmuz 2015
- Haziran 2015
- Mayıs 2015
- Nisan 2015
- Ekim 2014
- Ekim 2013
- Aralık 2012
- Ağustos 2005
- Nisan 2005