LOMBOZ 25 EYLÜL 2020 CUMA

 

Karikatür paylaşımına tazminat olur mu?

Sosyal medyada geçtiğimiz haftanın en fazla üzerinde durulan konularından biriydi.

Bazı hesaplarda bir iki karikatürcünün karikatürlerini paylaşan okurlara hatırı sayılır tutarlarda tazminat davaIarı açtığı yazıldı. 

Paylaşımların altında yoğun biçimde işin etiği tartışılmaya başlandı. 

Haklı diyenler ve haksız diyenler, uçlara savrularak birbirine verip veriştirmeye tutuştular.

İşin doğrusu Nasreddin Hoca’nın dediği gibi “herkes haklı!”

Karikatürcünün alınteri, emeği elbette değerli ama

Karikatür paylaşanlar aynı zamanda bu değerli emeğin yani karikatürün mesajını ve karikatürcüyü tanıtma işini de bedelsiz üstlenmiş oluyorlar. 

Bu işin ticaretini yapanlar da aynı faksiyonu kaçınılmaz olarak yerine getiriyorlar.

Eğri oturup doğru konuşalım. karikatür için internet dışında -para getiren, getirmeyen- karikatürü okurla buluşturan mecra mı kaldı?

Karikatür ‘Müzik eseri’ gibi değil.

Mesam’ın büyük bir mücadele ile uygulamaya aldırdığı telif prosedürü karikatür ile fiziksel olarak örtüşmüyor. 

 

Doğru çözüm bu paylaşıma uygun ya da değil kararının bizzat her eseri için çizer tarafından verilmesi. 

Bu da zor değil!

Karikatürcü, karikatürünün bir köşesine “paylaşım engelsiz” anlamında bir ikon iliştirir ise sorun kökten çözülür. (bu işaret karikatürcünün kendi kaleminden daire içinde bir P harfi olabilir.)  Bu ikon var ise ticari olan olmayan bütün internet ve basılı mecralar bu karikatürü paylaşabilir.

İkon yok ise ticari paylaşım da yapılamaz.

Karikatürün, ticari amaç dışında paylaşımlarının hiç bir surette yasaklanması söz konusu değildir.

Zaten adı geçen karikatürcüler de açıklamalarında okurlarının karikatürlerini gönül rahatlığı ile paylaşabileceklerini, söz konusu davaların sadece bunu iş edinip para kazananlara yönelik olduğunu belirtiyorlar.

 


Almanya bizi kıskanmaya devam ediyor!
Alman’ın 130 bin liraya aldığı bir otomobili, 146 bin TL gümrük vergisi ödeyerek 276 Bin liraya alıyoruz.. Havamız batsın!

 

İmam-Cemaat sorunsalı
Tarım Orman Bakanı Pakdemirli diyor ki: “İfşa bazen yeterli olmuyor. Caydırıcı cezalar gerekli!”
Kim için söylüyor bunları?
Hileli ürün üreten sözde tacirler için!
Yani demek istiyor ki, biz; “Aha bu adam hile yapıyor!” diye parmağımızla göstersek de para etmiyor! Adam üretmeye, vatandaş da satın alarak onu ayakta tutmaya devam ediyor!

‘İktisat Giriş’te “Basiretli Tüccar” diye artık unutulan bir kavram var.
Sayın Bakan, ceza makbuzuna davranmadan; eskiden borcunu bir gün geciktirse ar eden; sözünü tutamasa sokağa bile çıkamayan; yüzü, kızarma özelliğini yitirmemiş tacirden nasıl oldu da bu basiret erozyonuna uğramış, şorolop tipi tüccara geçiş yaptık diye bir araştırsa daha doğru bir iş yapmış olmaz mı?
Mesela “milletin a.k..!” diyenden başlayabilir.. 

 

EBA’yı kim çökertti?

Bilindiği gibi ilköğretim öğrencilerini sanal ortamda okul ile buluşturan EBA sistemi eğitimin ilk gününde çöktü!

Milli Eğitim Bakanı kızıp köpüreceğine nezaket ve nefaset ve zerafetine yaraşır bir üslupla: 

“EBA çöktü, çok güzel oldu!” dedi..
Çünkü öğrencilerin EBA’yı ne kadar ciddiye aldığını gösteriyormuş bu çökme!

Peki hocam! siz bunun hesabını yapmadan “Nasılsa pek kimse girmez!” diye düşünerek mi oluşturdunuz bu sistemi diye sorsak kabalık yapmış olur muyuz?
Senelerdir deneme-yanılma yönteminden bıkmadınız mı desek pek bir nobran mı davranmış sayılırız?

Çocukları böyle mi yetiştireceğiz diye sorsak, ayıbın üzerine tüy mü dikmiş oluruz?
Bu çocukları sıbyan mekteplerinden, tarikat okullarından kurtarmak diye bir derdiniz var ise hiç olmazsa işi onlardan daha ciddiye almak gerekmez mi diye sitem etsek pek mi haddimizi aşmış oluruz?

Hocaların hocası Emre Kongar, içinde bulunduğumuz durumu şöyle değerlendiriyor:
“Bir kara mizah olarak insanın; iyi ki de eğitime şu kadar ara verilmiş, en azından kötü eğitimden bu kadar süre uzak kalmış oldu çocuklar diyesi geliyor!” diyor..

Yalan mı?

 

 

Sürekli kazanan bilet numarası 

1 Ocak 2020 Milli Piyango büyük ikramiyesi sadece 80 Milyon TL idi.
Neden ‘sadece’ diyorum. Anlatayım..
Mesela, Güzel ve yalnız ülkemizde, 6 ayda özel bir, bir milli piyango çekilişi düzenlense.
83 Milyon Türk vatandaşı 20 TL’lik birer tam bilet alsa.
Toplanan bilet satış geliri ‘büyük ikramiye’ olarak vergisiz, kesintisiz tek kişiye çıksa, kazanan kişi kaç lira ikramiye alır biliyor musunuz?

Tam 1 Milyar 750 Milyon TL.
Yani Milli Piyango’nun yılbaşında verdiğininin 20 katından fazla!
80 Milyon TL nerede, 1 Milyar 750 Milyon TL nerede?
Peki hayalini bile zor kurabildiğimiz böyle bir çekiliş ve kazananı var mı?

Tabi ki var!
Osman Gazi Köprüsü işletmecisi!
Altıncı ayda, hepimizin 20’şer liralık bilet alarak katıldığı çekilişi o kazandı ve 1 Milyar 750 Milyon TL’yi küt! cebine attı!.

Altı ay sonra yine kazanacak. Sonraki altı ay, sonraki, sonraki.. Tam 58 tani altı ay daha kazanacak..
Peki ne yapabilirsiniz?
Hiç bir şey!
Ne yapsanız aynı kapıya çıkar!
Bu parayı bu abilere ya bu köprüden adam gibi geçerek normal bilet parası olarak cepten ödersiniz ya da her altı ayda bir bu şekilde milli piyango bileti ikramiyesi olarak vergilerden ödersiniz!

 

 

 

 

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir