1_7552_16102008_1
Hiç birşeyden çekmedi kedilerden çektiği kadar..
Hiç birşeyden çekmedi kedilerden çektiği kadar..
Özür dilerim..
Kriz nedeniyle güvensizleşen Avrupa finans ortamından deve yüküyle gelecek avrolar bekleniyor.. Da biraz o tren kaçtı ne yazık ki.. AB yöneticileri, bankalarının ıslanan yerlerini devletin şemsiyesi altına çekerek o yolları kestiler bile.. Ama şu meşhur Deniz Feneri dosyasının getirilmesinde hala bir sakınca yok!. Var mı yoksa?!..
Ademe Havale etmek=Yok saymak, kaale almamak..
Ekonomistler ne der bilmem ama bana göre bizim durumumuz en güzel “istikrarlı kriz durumu” olarak tanımlanabilir. şu ahir ömrümüze o kadar çok kriz girdi çıktı ki, gayri krize şerbetliyiz desek yeridir. Hatta sürekli ve “istikrarlı” bir kriz tahakkümü yaşadığımızdan iddia ediyorum ki yüzde doksanımız bu global krizi hissetmeyecek bile.. Ayrıca Belçika, Flemen, Hollanda bizim yanımıza inmekten korksun.. Biz neden korkalım ki?!.
Ben vatandaşına hakaret etmekten tazminata mahkum edilen Başbakan hiç duymadım. Sanırım bir ilki yaşıyoruz.. Allahtan Başbakan’ın bir temyiz hakkı daha var. inşallah temyizde şansı yaver gider de bunu da duymamış oluruz.. Vakıa; “Tiz urun şunun kellesini!” ne kadar da yakışırmış bu üsluba!. Ama şükürler olsun ki Cumhuriyet devrindeyiz.. Yaşasın Cumhuriyet be!
Ben vatandaşına hakaret etmekten tazminata mahkum edilen Başbakan hiç duymadım. Başbakan’ın bir temyiz var. inşallah temyizde şansı yaver gider de bunu da duymamış oluruz.. Vakıa; “Tiz urun şunun kellesini!” ne kadar da yakışırmış bu üsluba!. Ama şükürler olsun ki Cumhuriyet devrindeyiz.. Yaşasın Cumhuriyet be!
Bu kriz bize hiç bir şey öğretmediyse de, anlı şanlı ekonomistlerin aslında nasıl da bir halt bilmediklerini ögretti. Krizden sağ kalır da çıkarsak bu tecrübenin sağladığı engin bilgiyi de kullanırız inşallah. Kasırgayı bile adam adama marke eden koca Amerika, gelen ekonomik felaketi göremedi. Askeri ve siyasi felaketleri ise ne kadar görebildiğine Irak’ta tanık olmuştuk. Sahi bizim habire “notumuzu” indirip çıkaranlar bu batan devler degil miydi ya huu?!.
“Milletin efendisi” köylü, Cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde hükümet zevatından bu kadar fazla zılgıt yememişti.. Ne anasını alıp da gitmesi kaldı, ne yalancılığı ne de sahtekarlığı.. Peki, iktidar, neye güvenerek köylüyü bu kadar hırpalıyor dersiniz?.. Hemen söyleyeyim!.. İktidar, “Fındıkçı kuramına” güveniyor! Ordu’da yolları kapatan sonra da seçimde tulum çıkarttıran Fındıkçı’da, sonuç “test edildi onaylandı” evelallah!
Dejavu filan değil.. Biz bu filmi kaç kere gördük. Bu gidişle de görmeye devam edecegiz..
