1_3068_10062008_1

Meşhur ‘Velev ki vakası’ndan sonra girilen kaygan zeminde, “türban sorununun, Anayasa’nın 10’uncu maddesinde değişiklik yapılarak çözülebileceğini” ortaya atan ve AKP’yi yüreklendirerek hız kazanmasına yol açan MHP, hız kontrolden çıkınca yeni önerilerle “dost desteğini” sürdürüyor.. “Çarpışma kesin.. Partiyi klonlayın!”.. “Güç panellerini açın!”.. “Kabin basıncını sıfırlayın!” “Federasyon devriyeleri geliyor.. Beni Atılgan’dan Romulan’a ışınlayın!…

1_5780_09062008_1

Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra her yerden üçüncü yol önerileri yağmaya başladı. Bu arada bir üçüncü yol önerisi de Meclis Başkanı’ndan geldi. Toptan, “Çift kamaralı sistem” diye tanımladığı “Senato sistemine dönüşü” önerince, hem CHP hem AKP hem de MHP’nin salvo ateşiyle karşılaştı ve neye uğradığını şaşırdı..

1_6956_07062008_1

Sabun, yağ ve külden yapılır.. Bildiğiniz ya ve kül..Yağı külle kaynatır soğutursunuz sabun olur. Bu yüzden sabun yağlı kiri çözer, temizler, yok eder. Sabun çok yağlı kir az ise sabun kazanır. Ama yağlı kir çok sabun az ise sabun tekrar yağa dönüşür. Kir olur.. Çok olan kötüyse az olan iyiler de kötü olur. Hem de anlamadan, farkına bile varmadan..

1_438_07062008_1

Alın size bir doğru bildiğimiz yanlış daha.. Anayasa mahkemesi “Türbana hayır!” demedi..Türban’la ilgili düzenlemenin Anayasa’da yapılamayacağını söyledi. “Özetle; “gidin bu işi yasalarla, yönetmeliklerle halledin. Anayasa bu kadar detaya girmeye başlarsa bu işin altından kalkılmaz.” dedi.. Zaten öteden beri de hukuku gerçekten bilenler bunu söylüyor. Ne bu şiddet bu celal?!..

1_1088_07062008_1

Son umut Turizm..

1_6864_07062008_1

Kocakulak..

1_2906_03062008_1

Tamam! Asalım keselim ama ‘müddeialeyh’in boynunu vurmadan bir durup düşünelim isterseniz. Telefonu “kapatamama” kısmetsizliği, hadi basiretsizliği; “Türkiye’nin Anamuhalefet Partisi’nin, Genel Sekreteri’nin, özel odasında ‘gizlice ve sinsice’ dinlenmesi” dahası bu dinlemenin matah birşeymiş gibi kara bıçaklı bir tehdit gibi yayınlanması ahlaksızlığını hatta suçunu örtbas etmeye yeter mi? Yeter diyorsanız size söyleyecek bir şey yok! Ama yetmez diyorsanız, biliniz ki kütüğe bir boyun daha gerek

1_1327_02062008_1

Önce Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Paksüt’ün “dinleme” yapan bir araç tarafından takip edilmesi.. Ardından Önder Sav’ın telefonunun ya da odasının dinlendiğinin basına yansımasıyla patlak veren “dinlenme” skandalı yuvarlanarak büyürken, Devletin de seçimlerden bu yana polise “uzatmalı” dinleme yetkisi verdiği açığa çıktı. Baykal, yalın kılıç arenaya daldı ama CHP dışındaki muhalefetten “tık” yok.. Bu kadar sessiz kalmalarının mantıklı bir nedeni olmalı.. Acep ne ki?!

1_4857_01062008_1

Çocuk düşer mi?

1_6114_01062008_1

Dinleme..