Girdi yapan bulent

1_3287_27062009_1

"Darbe Belgesi" tartışmalarının kuyrugu döndü dolaştı, her zaman oldugu gibi Anayasa’nın geçici 15’inci maddesine ve dolayısıyla 12 Eylül darbecilerine dayandı. Bu belgeyi yazanı bulamadık, elimizde yazmışı var. 27 yıl sonra onları yargılayalım mı tartışmasına döndü. Evren "beni ancak halk yargılar.. Halk suçlu bulursa da kendimi size bırakmam, kafama sıkar giderim" dedi.. Simdi "sıksın gitsin mi, […]

Belge çürük çıktı

Belge denilen şeyin gerçeği ortada yok. Arandı tarandı bulunamadı. Bakan da açıkladı.. "Aslı yok.. Var olan fotokopi.." Gerçeği olmayan şeye belge denir mi. Akıl tutuldu. Dendi.. Sonra da belge olmayan şeyin "sahte belge" olduğu açıklandı. Biz simdi ne anladık bu işten? Belge mi sahte, sahte mi belge? Birisi yeniden anlatsın..

1_2167_20062009_1

"Babalar günü, karnelerle birlikte geldi.. Sen çocuğa hediye al, çocuk sana hediye alsın.. Yiyecek ekmeği zor bulan gariban vatandaşın haline kim yansın.." diye yazmışım geçen yıl.. Aynı yazıyı tekrar servis ediyorum!.

1_3795_16062009_1

Avukatlık yapan eski bir binbaşının ofisinde Genel Kurmay’ın "darbe senaryosu" neden bulunsun ayrı mesele.. (Zaten Avukat da "arama esnasında çekmeceme koydular" diye feryat figan ediyor.) Askeri savcı, "neyin nesidir, gönderin belgeyi inceleyelim, kesin birşey söyleyelim" diyor, belge, Ankara gibi bir yerde 3 gündür savcıya ulaşamıyor.. Hayır, Almanya’dan gelse hadi neyse..