1_4850_19042008_1
Çok çocuk sahibi olmanın bir avantajı daha.. İktidara geldiğinizde hangi taşı kaldırsalar altından ‘mahdum’lardan biri çıkar.. Memlekette altı boş taş kalmaz.. Fena mı?..
Bu yazar henüz biyografisini yazmadı. Bu sırada bulent , 2079 adet gönderiye imza atmasından gurur duyduğumuzu belirtelim.
Çok çocuk sahibi olmanın bir avantajı daha.. İktidara geldiğinizde hangi taşı kaldırsalar altından ‘mahdum’lardan biri çıkar.. Memlekette altı boş taş kalmaz.. Fena mı?..
Kaybolmanın gizli sırrı..
AKP’den ihraç edilen Turhan Çömez, Maliye Bakanı Unakıtan’ın oğlu hakkında rüşvet iddiasında bulundu…
Erdoğan, bu günlerde, başlangıçta esip gürleyen, meydan okuyan tondan daha “makul” bir tona geriledi.. En başındaki “tehditkar tını” yerini “zayıf bir sese” bıraktı. Son olarak “Yedek parti kurmuyoruz. Programımızda referandum da yok! Çünkü kapatılacağına inanmıyorum!” diye fısıldadı. Vucut dili uzmanları bir tercüme yapsın.. Gerçek duyguları söylediği gibi mi?..
“Barış Gelini” Pippa’yı otobanda koruyamadık. Güldünya’yı hastanede, diş hekimi Zekiye’yi de muayenehanesinde koruyayamıştık. Serpil öğretmeni annesinin yanında bile koruyamadık.. Daha kötüsü,bu ay tecavüz edilip, tecavüzcüsü ya da kurtulursa da ailesi tarafından öldürülecek -ve şu anda bundan haberi olmadan yaşayan- sıradaki onlarca kadını koruyabilecek miyiz? Ne yazık ki hayır!.. Çünkü sorun güvenlik sorunu değil ki.. Öyle […]
12.04.2008-Vatan Gazetesi Irak sözde, “demokrasi” için basıldı ve baskıncının kanıyla da büyüyen bir kan girdabına döndü. Baskın basanındır. 4 bin Amerikan askerinin yaşamını kaybettiği gerçeğini düşünürsek varın basılanın halini siz düşünün. — Bu karikatür ve altındaki not yazılalı tam 10 yıl geçti. Bundan 3 yıl sonra Koalisyon Güçleri Irak’tan çekildi. “2003 Mart’ında başlayan ABD işgali […]
AB Komisyonu Başkanı Barroso’nun Türkiye’ye gelişi, -dogru kişilerle yeterince konuşmamış olsa bile- kafasındaki bazı yargıların yeniden tasnifine neden olmuştur. Önümüzdeki onyıllarda şu veya bu şekilde Avrupalı ile birlikte yaşayacağız. Onlara, Türkiye’nin kuşbakışı görüntüsüne aldanmamaları gerektiğini anlatmanın bir an önce bir yolunu bulmak bizim yararımıza..
Eskiden, Padişahın “Salma”larından bıkan ahali vergi zamanı koyunu sığırını önüne katar, kendini dağlara vururmuş. Bu sefer de eşkiyanın insafına kalırmış.. Bu çifte sıkıştırmanın intifası hürmetine padişahın biraz eşkiyaya göz yumduğunu söyleyen tarih yazarları bile var. Fabrikaların, firmaların, büroların, koyunlar gibi dörtayağı olsaydı inanın ki iş erbabı bu dengesiz, ayarsız vergilendirme karşısında yine çareyi dağa kaçmakta […]
Önüne gelen “laikliği” yeniden tarif etmeye kalktı ama galiba Türkiye’de laiklikten çok “Demokrasinin” tarife daha doğrusu “dogru anlaşılmaya” ihtiyacı var. Demokrasi, her isteyenin, her istedigini yapma özgürlüğü değil, tam tersine sınırlamalar ve kurallar bütünüdür. Demokrasi adabı da, “ortak konulan” bu kurallara uymanın ya da karşı gelmenin yolunu ve yöntemlerini bilme erdemidir. Hakeme tekme at, sonra […]
Rize de yaylalara çıkıp kemençe çalarak ‘yumuşadığını’ ima eden Erdoğan, döner dönmez Baykal’a yumuşama sinyali vererek kapatılma konusunda mutabakat için görüşme talebinde bulunabileceğini ima eden bir açıklama yaptı. Baykal da bu dolaylı talebe “pek sıcak durmadığını” ortaya koyan bir açıklama ile cevap verdi.. “Kapımıza gelme.. şeriatın kestiği parmak acımaz. Bırak parmak kesilsin, hukuk işlesin..”
