Erken Seçim Tartışmaları
23.02.2007 – Vatan Gazetesi – Erken seçim tartışmaları sürüyor.. Mayısa kadar da sürecek gibi..
23.02.2007 – Vatan Gazetesi – Erken seçim tartışmaları sürüyor.. Mayısa kadar da sürecek gibi..
Zülfü Livaneli iki yıl önce uyardı. Mecliste önerge verdi. Yapılması gerekenleri de kıyaslamalı olarak sıraladı. “Tehlike geliyorum diyor, yapılması gereken şey, tanımlamada çok basit bir değişikliktir!” dedi.. Ama kimse bu uyarıları dikkate almadı. 301 görünürde, herkesin değiştirmek istediği ancak değiştirmeyi kimsenin beceremediği bir madde olarak hala önümüzde duruyor. şimdi bir yeltenme durumu daha izliyoruz. Bakalım ne olacak..
insani dokunuş
4,5 milyon yeni seçmeni kapmak için partiler strateji yarışında ama yeni seçmenin siyaset ne kadar umurunda..
Meğerse kol otomatik çalışıyormuş.. Herkes günahanı aldı koskoca yazarın..
Süpermen nedir: Bir insan ki, her birini ayrı bir kişinin tek başına bile bir ahir ömürde doğru düzgün kotaramadığı, romancılık, araştırmacılık, müzisyenlik, siyasetçilik, köşeyazarlığı, yönetmenlik, gibi birbirinden meşakkatli bir düzine işi tek bünyede toplar, hem de bütün bunları yaparken evrensel bir boyut içerisinde yer alır, sadece kendi köyünden değil, dünya köyünden ses getirir, ona süpermen denir.. Onur Temel Çakır, rüyasında görmüş bu espriyi.. Dünyaya mutluluk dağıtan insan olarak.. Vatan. 02.03.2007
Netekim, paşa’nın gün gelip de “düşünce suçlusu” olarak, soruşturma muhatabı olacağı kimin aklına gelirdi..
“..Ve geldik Kars’a!” Gariban vatandaş, “kartı bol bulunca” alışveriş sepetini dolu dolu sürmenin geçici keyfini yaşadı. üç yıl, dört yıl sonra kazanacağı paraları kazanmadan harcadı. Limitler doldu, yollar tükendi.. Sadece acil harcamalara ve kart borcuna fer yeter hale geldi. Yaprak kımıldamıyor. Sistem kendi kuyruğundan yemeye başladı.. iki yıldır kar rekoru açıklayan bankalar bu işin sonunu biraz düşünmeli artık..
Her “durum”, kendisine en fazla ihtiyaç olduğunda en yüksek “değerine” ulaşır. Mizah, en yüksek değerine demokrasi eksikken erişir. şans oyunları ve kumar’ın en fazla toplumsallaşmasının nedeni de kuşkusuz ekonomik düşkünlükle ilgili. Seçimlerin bir “bahis konusu” olması eksik kalmıştı. O da oldu. Artık vekillerimize fırdolayı parti gezme dışında bir kazanç kapısı daha açıldı. Hayırlısı olsun..
Görmeyince değil “Görmezden gelmeyi” becerince daha kolay çözebileceğiz sorunları.. Biz görmeyince sorunları çözüyor olsaydık hayat çok kolay olurdu. Hatta, “Kapatırsın okulları, maarifi yönetmek de kolay olur!”.. Ha! bir de gittikçe daha turistik bir ülke oluyoruz yahu!.. Dünya aleminin, “Bu adamlar nasıl birileri beh!” diye meraklarını yeterince gıdıklarsak turist akınına bile uğrarız.. (ne! ağır mı oldu? Hiç sanmam!)
