Bu başlık altında; ‘Bağımsız Gazetecilik’ tarafından kurulduğu 2002 yılından, Demirören’e satıldığı 2010 ortalarına kadar Vatan Gazetesi’nde çizdiğim siyasi karikatürleri içeren bir arşiv bulunuyor.. Vatan Gazetesi el değiştirdiğinde “ilk kapının önüne konulan!” gazeteci ben oldum.. Karikatürlerin çoğunun altında, çizdiğim gün yazdığım birer ikişer paragraflık kısa notlar bulunuyor.. Beni kovarken, “Valla ekonomik olarak çok zor durumdayız. Yoksa siyasi bir nedeni yok! ” demişlerdi. Sonra Mine Kırıkkanat’ı kovdular. Necati Doğru gitti. Sonra Can Ataklı, Mustafa Mutlu.. Böyle boş kalınca düşündüm. Biz bu bir kaç kişi ne para alıyormuşuz ki gazete bizi masraftan düşünce batmaktan kurtuldu. Hala yaşamaya devam ediyor!.. Yazıklar olsun bize! Kaç kişinin ekmeğiyle oynuyormuşuz az kala..

1_911_14012010_1

İsrail gerginligi..

1_525_14012010_1

İsrail takın takır özür diler..

1_2347_14012010_1

Terapi..

1_7873_15012010_1

Vatandaşın elçisini hırpalatmayız ama kendisini?..

1_8902_18012010_1

Tiyatro..

1_7833_18012010_1

Eczacılardan sonra doktorlara cephe..

1_9752_19012010_1

Haftalardır haklarını almak için çeşitli eylemler yapan, soğuk Ankara caddelerinde sabahlayan ama niyeyse seslerini hükümete duyurmayı bir türlü başaramayan kapatılan Tekel fabrikalarının işçileri açlık grevine başladı..

1_3117_20012010_1

Referanduma doğru..

1_6181_21012010_1

Açılım silbaştan mı?

Gazeteci’nin derdi..

22.01.2010 Vatan Gazetesi:
“Balyoz Darbe Planı” diye ortaya sürülen son senaryonun ekine (heyecanlı olsun diye zaar) iki de gazeteci listesi iliştirilmiş. ek listenin birincisi darbe halinde derdest edilip kodese atılacak gazeteciler, ikincisi ise darbeye destek konusunda faydalanılacak gazeteciler. Listeye giren gazetecilerin liste açıklandıktan sonra yazılarında nedense bir bıyık altı memnuniyet sezilirken. her iki listenin dışında kalanlar bir sessizlik ve hüzne büründü sanki.. Ya da bana öyle geldi.. kimbilir?!..