Bu başlık altında; ‘Bağımsız Gazetecilik’ tarafından kurulduğu 2002 yılından, Demirören’e satıldığı 2010 ortalarına kadar Vatan Gazetesi’nde çizdiğim siyasi karikatürleri içeren bir arşiv bulunuyor.. Vatan Gazetesi el değiştirdiğinde “ilk kapının önüne konulan!” gazeteci ben oldum.. Karikatürlerin çoğunun altında, çizdiğim gün yazdığım birer ikişer paragraflık kısa notlar bulunuyor.. Beni kovarken, “Valla ekonomik olarak çok zor durumdayız. Yoksa siyasi bir nedeni yok! ” demişlerdi. Sonra Mine Kırıkkanat’ı kovdular. Necati Doğru gitti. Sonra Can Ataklı, Mustafa Mutlu.. Böyle boş kalınca düşündüm. Biz bu bir kaç kişi ne para alıyormuşuz ki gazete bizi masraftan düşünce batmaktan kurtuldu. Hala yaşamaya devam ediyor!.. Yazıklar olsun bize! Kaç kişinin ekmeğiyle oynuyormuşuz az kala..

Gandi Kemal’in ayak sesleri (Mayıs 2010)

Artık belli oldu ki çok enteresan bir gelişme olmazsa Baykal Aday olmayacak.. Elbette böyle kırgın bir durumda kurultayda kimse "ben adayım" diye de ortaya çıkmayacak. Örgüt, Baykal’dan ümidi kesince kimi istiyorsa onu aday yapacak. Bu durumda ibreler en fazla Gandi Kemal’i gösteriyor.. Ekranlara en fazla ısınan, en soğukkanlı en sakin ve halkın CHP’de Baykal kadar tanıdığı ikinci isim o. Her ne kadar onu şiddetle istemeyenler var ise de!

CHP’nin Yeni Başkan Tercihi..

Sokaktaki vatandaş, CHP’lisi CHP’li olmayanı “Kılıçdaroğlu” diyor. Bunu diyenler elbette Baykal’ın, siyasi hayatının en iyi esen rüzgarını yakalamışken uğradığı haksızlığı görmezden geliyor değiller. Ama madem ki istifa etti, madem ki “kurultayda yokum” dedi, onu sevenler, ona hayatının en güçlü kararını uygulama olanağını tanımalılar. Zira CHP düştüğü bu durumda seçeneksiz değil ki.. Aksine koskoca genel ve yerel iktidarların İstanbul’u kaptırmaktan kılpayı kurtardıkları, elinden kılpayı kurtuldukları bir fenomen var. Üstelik de bunu sadece bir çift sarı lastik çizmeyle yapan..

Gandi Kemal niyetlidir ama çekinir..

Baykal’ın istifasından sonra ortaya çıkan belirsizlik durumu uzadıkça istifanın erdemi erozyona uğramaya başladı. Baykal’ın, kurultaya kadar geri dönüş yolunu açık tutmaya çalıştığı ve mutlaka geri döneceğine dair iddialar o duygulu, ‘koruyucu’ feragatı, yeyip bitirmek üzere. Oy verecek olan örgüt değil halk! Halk da çok açık bir şekilde Kılıçdaroğlunu’nu istediğini beyan ediyor. O halde bu çekingenlik, bu bekleyiş niye? Bitirin artık şu işi!..

Acil Paket..

Paketli Anayasa Mahkemeli Pazar karikatürü..

Bursa aniden şampiyon olunca..

Bursaspor’un son hafta maçında Beşiktaş’ı 2-1 yenip Fenerbahçe’nin de sahasında Trabzonspor ile 1-1 berabere kalmasıyla şampiyonluğunu ilan etmesi, bir çok Fener taraftarı için de sürpriz oldu.. Çünkü, Beşiktaş’ın lig üçüncülüğü için bursa karşısında kazanması, en azından berabere kalması bekleniyordu. Fenerbahçe’nin ise İstanbul’da Trabzon’la berabere kalması düşünülen bir şey değildi. Bir gün öncesinden kutlamalara başlayan Fenerbahçeliler fena ofsayta düştü! Tarihinde Bursaspor’u ilk kez şampiyonluğa taşıyan Ertuğrul Sağlam ise Bursa’ya değerli bir bayram hediye etmiş oldu.

Kılıçdaroğlu ilgiye mahzar olunca..

19 Mayıs hareketleri..

Maduriyet

Bu da bir tür maduriyet olacak gibi..

Takdiri İlahi

Her seferinde “Takdiri ilahi” denilip geçilebilir mi? Kimse sormaz mı “Neden ilahi takdir bizde, aynı işi yapan ülkelere göre beş kat daha fazla  ‘felaket’ şeklinde tecelli ediyor?..  Kimse sormaz mı, ‘önlem’ denilen müessesenin bir anlamı yoksa ‘bu koruma ordusunun’ sebebi ne?

Perşembenin gelişi

04.04.2010 Vatan: Amerika’ya giderken, Baykal’ın Anayasa Uzlaşma teklifine “Biz varız!” diyen Erdoğan, dönüş üzre, teklifi reddettiğini açıkladı. Ama hemen umutsuzluğa kapılmayın! Biraz sabredin.. Uçak Esenboğa’ya teker koyana kadar çok şey değişir. Amerika’ya da gitmem deyip de gitmemiş miydi!?..

Anayasa paketi

3’ü geçici, toplam 29 maddeden oluşan Anayasa degisikliği paketinin tartışılan 3 maddesinden ilki paketten düştü. Yani bu madde referanduma sunulamayacak ve şimdilik değiştirielemeyecek. Eğer tartışmalı olan diğer iki madde de düşerse referanduma gitmenin anlamı kalmayacak. Çünkü kalan 23 maddeyi iktidar-muhalefet herkes kabul ediyor. Hatırlacağı gibi Muhalefet “Gelin bu 23 maddeyi kabul edelim, diger 3 maddeyi referanduma götürün..” diye öneride bulunmuş, iktidar, bu öneriyi, “siz de herhangi bir aşamada anayasa mahkemesine gitmeyeceğinize söz verin” Talebiyle yanıtlamış, Deniz Baykal da bu talep için “Ahlaksız Teklif” demişti.. Film’in ikinci yarısı bütün hızıyla devam ediyor.. (Vatan 05.04.2010)