Patlak Lastik
Ön lastigi patlayan Paket, Anayasa Mahkemesi bölgesine doğru son hızla yol alıyor. Bakalım bu bölümde kahramanlarımız nerelerle karşılaşacak..
Bu başlık altında; ‘Bağımsız Gazetecilik’ tarafından kurulduğu 2002 yılından, Demirören’e satıldığı 2010 ortalarına kadar Vatan Gazetesi’nde çizdiğim siyasi karikatürleri içeren bir arşiv bulunuyor.. Vatan Gazetesi el değiştirdiğinde “ilk kapının önüne konulan!” gazeteci ben oldum.. Karikatürlerin çoğunun altında, çizdiğim gün yazdığım birer ikişer paragraflık kısa notlar bulunuyor.. Beni kovarken, “Valla ekonomik olarak çok zor durumdayız. Yoksa siyasi bir nedeni yok! ” demişlerdi. Sonra Mine Kırıkkanat’ı kovdular. Necati Doğru gitti. Sonra Can Ataklı, Mustafa Mutlu.. Böyle boş kalınca düşündüm. Biz bu bir kaç kişi ne para alıyormuşuz ki gazete bizi masraftan düşünce batmaktan kurtuldu. Hala yaşamaya devam ediyor!.. Yazıklar olsun bize! Kaç kişinin ekmeğiyle oynuyormuşuz az kala..
Ön lastigi patlayan Paket, Anayasa Mahkemesi bölgesine doğru son hızla yol alıyor. Bakalım bu bölümde kahramanlarımız nerelerle karşılaşacak..
Kurultaya kravatsız gelince gömleğinin markası mesele oldu.. Ömrü bürokrasinin ve siyasetin en önemli makamlarında geçmiş bir ademoğlunun, yolsuzlukların üzerine giderek parlattığı siyasi kariyeri nedeniyle gelmişi geçmişi rakipleri tarafından çırçır makinesine sürülmüş pamuk misali atılıp didik didik ediliyor ve "defo!" olarak buluna buluna ancak 300 liralık bir marka gömlek bulunabiliyorsa bundan hicap değil sadece onur duymalıdır. Zaten o da "Kendim kazandım, parasını kendim ödeyip aldım!" diyerek, mikroskopla hata arayanlara en güzel cevabı vermedi mi?!
Türk vekili serbest uçuşun sırrını çözdü..
Bey diye bahsetme benden, buz gibi soğurum senden..
Taslak Çankaya semalarında..
Önceki gün Ege Bölge sorumlusunun istifasının ardından Bu gün de Mustafa Sarıgül’ün, Türkiye Değişim Hareketi (TDH) Muğla örgütünden’nden 300 kişilik bir grup ayrılarak CHP ye geçmekte olduklarını açıkladılar.
Video olayı..
CHP Örgütü Baykal’ın ardından ağlıyor.. Bir parti liderinin ‘sağlığında’ koltuğunu bırakması Türkiye’de ilk kez bu denli duygusal tablolar yaratıyor… Anlaşılıyor ki, bu güne değin Baykal’a yöneltilen en ciddi eleştiri olan"koltuğa yapışık" eleştirisinin altı pek de dolu değilmiş.. Anlaşılıyor ki Koltuk Baykal’ı bırakmak istememiş.. Hala da istemiyor..
Baykal istifa etti, kurultaya şunun şurasında iki hafta var. Kurultayda üye olmayacağım da dedi ama yetmedi. Bir türlü ikna olmayanlar şüphe kazanlarını kaynatmayı ısrarla sürdürüyor. Ben söyleyeyim! Baykal bu kurultayda partinin başına dönmeyecek. Çünkü Kurultay kurallarına göre Başkan seçilebilmesi için adaylık başvurusunun bizzat kendisi tarafından yapılması gerekiyor. Oysa o "başvurmayacağım" dedi. Daha toto oynamanın anlamı var mı?
Artık belli oldu ki çok enteresan bir gelişme olmazsa Baykal Aday olmayacak.. Elbette böyle kırgın bir durumda kurultayda kimse "ben adayım" diye de ortaya çıkmayacak. Örgüt, Baykal’dan ümidi kesince kimi istiyorsa onu aday yapacak. Bu durumda ibreler en fazla Gandi Kemal’i gösteriyor.. Ekranlara en fazla ısınan, en soğukkanlı en sakin ve halkın CHP’de Baykal kadar tanıdığı ikinci isim o. Her ne kadar onu şiddetle istemeyenler var ise de!