Kuş gribi değil..
Tüketici olarak; bir ürünü satın alırken KDV’yi, o ürünü işaretlemek için ödüyoruz.
Yani, maliyeye yardım etmek için, paramızla ödünç olarak koyduğumuz bu işaret sayesinde, o ürünün vergisi esnaf tarafından devlete ödenmek zorunda kalınıyor.
Sonra bizim o ödünç işaretimizi geri almamız lazım diy’mi?
Harcamamız oranındaki fişi Devlete verip işaretlerimizi geri alıyoruz.
Biraz uğraşıyoruz ama olsun.. Devletimiz vergisini topluyor. Biz de hasbel kader vatandaşlık görevimizdir deyip ezayı sineye çekiyoruz..
Bu uyanıklar, Hayır! siz işareti koymaya devam edin ama biz artık onları size geri vermeyeceğiz diyorlar. Onları iç edeceğiz diyorlar!
E, bu durumda Vatandaş da fısat buldukça “Bir alışveriş, bir fiş’ten vazgeçiyor..”
Yani “O zaman buyur, işareti de sen koy baba!” diyor..
Fiş kesme oranının, dolayısıyla vergi gelirinin azalmasının nedeni bu..
İşareti koydurup geriye vermemek akıllı bir yol olsaydı,
Merhum Özal, o cin zekasıyla onu da keşfederdi..
Hayır, bunlar o işareti icad edenden daha mı cevval? – VATAN 13.07.2007