Lomboz 6 Eylül 2020 Pazar

Bir sussalar!

– Tarih 16 Mayıs 2018:
Tayyip Erdoğan Londra’da Bloomberg tv’ye konuştu: “Tabii ki Merkez Bankası’nın bağımsızlığı söz konusu. Ama TCMB bağımsızlığının gereği ile kalkıp, herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok..” dedi. Bu konuşmadan sonra Dolar’ın TL karşısındaki değeri 4.26’dan hızla 4,48’e çıktı. Yabancı gazeteler konuşmanın özetini “Erdoğan’ın ekonomi yönetimindeki denetimini arttırma vaadi Lira’yı vurdu” şeklinde tercüme etti. Böylece zaten üretime değil dış finansmana dayalı olarak diken üzerinde duran gariban TL, ilk çelmeyi baş ‘hami’sinden yedi.
Lakin, konuşmanın etkisi geçtikçe Dolar  4.40’lara oturdu. Ortalık sakinledi..

-Tarih 9 Temmuz 2018:
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu açıklandı. Dolar hızla yeniden gerilemiş olduğu 4.40’lardan, 4.60’lara tırmandı.

-Tarih 25 Temmuz 2018:
Berat Albayrak açıklama yaptı: Kamu nakit varlıklarının tek elden yönetilmesi ve verimliliğini sağlayacak olan tek hazine hesap uygulamasının yaygınlaştırılmasıyla alakalı yasal düzenlemelerin hayata geçirileceğini bildirdi. Yani “devletin tüm varlığını kayın peder ile birlikte yöneteceğiz. O söyleyecek, ben uygulayacağım” demeye getirdi. Dolar yeniden fişekledi! 4:90’a vurdu. Yetmedi.. 5’e doğru yürümeye başladı.

Tarih 10 Ağustos 2018:
Berat Albayrak Yeni Sistemin yeni Ekonomik Modelini Açıkladı.. “Türkiye Yeni sistemde, yeni bir Türkiye yolculuğunda yeni ve güçlü adımlarla ilerleyecek..” dedi. Açıklamadan hemen önce 9 Ağustos’ta 5.20’de istirahate geçmiş olan dolar, açıklamadan sonra zınk diye 6.87’ye çıktı. Hatta bi çala 7’yi gördü geri geldi.

-Tarih 20 Eylül 2018:
Reis’in ve Berat Albayrak’ın suskunluğu süresince dolar 6.0’a kadar geriledi. Herkes derin bir nefes aldı. Mamafih, Berat’ın, Yeni Ekonomik programın power point’ini hazıladığı dedikoduları yayılmaya başladı. Melun dolar yeniden kıpraşmaya başladı. Derken Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yine, Yeni sistemin Ekonomi Programını açıkladı. “Mükemmel olacak dedi!”
Dolar 6.3’e çıktı.

Sonra bir sessizlik sürecine girildi. Kimse konuşmayınca Dolar aşağı doğru inmeye başladı.

sonra yine Bakan konuştu dolar yükseldi, bakan sustu dolar düştü derken 21 Ağustos’taki doğalgaz müjdesine kadar geldik.

 

-Tarih 21 Ağustos 2020:
Müjde öncesi 7.1’lerde gezen dolar kuru, Karadeniz’de doğalgaz bulundu müjdesinden sonra 7.4’lere kadar çıktı.
Halbuki bu gaz bize segment atlatacak, birinci lige çıkaracak.. Bütün dünyada inen dolar bizde inmiyor. İnmesi lazım!

Hele bir de Ahmet Hakan’a: “Dolarla mı maaş alıyorsun?” diye sordu ki, al başına belayı.. Oralara iyice çıpaladı.  Eskiden olsa buralardan biraz geri dönerdi. Bu sefer onu da yapmadı.

Ben bu işin bağıntısını bir türlü kuramadım.
Bir ülkenin parası, onu yönetenlerin “ekonomi yolunda!” demesi ile nasıl değer kaybeder?

Bir ekonomi, onun başındaki kişilerin “göstergeler çok iyi!” demesi ile her seferinde nasıl küçülür?

Şimdi elim yüreğimde, gözüm televizyonun sağ alt köşesindeki döviz fiyatlarında.
Kulağım Sayın Bakan’ın ekonomi ile ilgili açıklamalarında..
“Allahım, Sayın Bakan, hizmet ekonomisine nasıl da güzel geçtiğimizi söylemesin!” diye dua ediyorum.

Az konuşmasalar sanki her şey bu kadar hızlı kötüleşmeyecek!
Az bir sussalar!

—-

 

Şimdi bir müjde de aşıdan bekliyoruz!

 

Seçimi çok yaklaşan Trump’ın aklına doğalgaz ya da petrol müjdesi gelmedi.
Çünkü adamın ülkesinin enerji sıkıntısı yok!
Petrolü var, kaya gazı gani!

Dünyanın en büyük güneş enerjisi üretim kapasitesi onda.
“Birinci sınıf ülkeler segmenti” dersen zaten segmentin şahikası!

Oy almak için başka bir numara lazım.
Şu anda en büyük düşman ‘korona!’

O halde strateji ona göre belirlenmeli.
Bu anlamda da “aşı müjdesinden” güzeli yok!

Verdi aşı müjdesini.
Bilim çevrelerinin “Güvenlik testleri tamamlanmadan olmaz! çok sayıda insan zarar görebilir!” itirazına rağmen,

“Seçimlerden önce herkes aşısına kavuşacak! açıklamasını yaptı!

Benden söylemesi. Bu gaz işi pek olmadı.
Bırak yarım gazı, rölanti bile tutmadı.
İktidar cenahının en iyi yaklaşımları dahi   “uçacağız kaçacağız”dan  “Yetmez ama hayırlı olsun!”a düştü..

Anket sonuçları da gösteriyor ki vatandaşın kahir ekseriyeti nezdinde bu gaz müjdesi çalışmadı.
Son mitingde de gördüğümüz gibi, otobüsten çay atmak daha iyi iş yapıyor.

O halde yarından tezi yok, yeni müjdenin merkez objesinin “aşı” olması konusunda çalışmaları başlatın!
Bari şu aşı furyasını yakalayın!
Çok yakında mahalle bakkalları bile aşı üretiyor olacak ve aşının da bir kıymeti harbiyesi kalmayacak.
Demedi demeyin!

 

 

Erken seçime kim karar verecek?

Tespit doğru!..
Davutoğlu diyor ki:

Cumhurbaşkanı’nın elinde meclis çoğunluğu var. Mutlak gücü de var. Daha iki-üç senesi varken neden bu gücü riske atsın?”

Öte yandan yine Davutoğlu diyor ki: “Tecrübeli bir siyasetçi olarak öğrendim ki, Türkiye’de siyasetin rasyonelliğinden emin olmayacaksın!”

..Ve bu ara bağlantıdan sonra yine Davutoğlu diyor ki: “Bahçeli, sürprizlere bayılır. Erdoğan, Bahçeli’nin sürprizlerine hazır olmalı.”

Peki, siyasetin açık tribün seyircileri olarak biz buradan ne çıkaracağız?

Şunu çıkaracağız:
Erdoğan zinhar istemeyeceğine göre; erken seçim yapılması ya da yapılmaması kararını kesinlikle Cumhurbaşkanı değil Devlet Bahçeli verecek!

Erken seçim “olsun!” derse olacak.

“Olsun!” demezse olmayacak!

Siz “püskevit, püskevit” deyip duracağınıza Bahçeli’ye çalışın!
Bu abiye “erken seçim!” dedirtmenin yolu nedir diye!

—-

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir