Hay ben böyle zekanın!

Hay ben böyle zekanın!..

Bütün dinlerin ‘cennet’ diye farklı farklı da olsa büyük bir sitayişle tanımladıkları yer gerçekten tanımladıkları gibi mi, hatta var mı yok mu bilmiyoruz!
Herhangi bir dinin cennetine inanıyorsak sorun yok!
İnanç tartışılmaz!

Ama şöyle, “gittim bizzat kendi gözlerimle gördüm aabi, böyle bişey olmaz!” diye ballandırarak anlatan bir tanıklık da görülmüş değil!

Lakin bu dünyayı biliyoruz.
Üzerinde yaşıyoruz!
Eğer insan denilen varlık olarak üzerinde yaşamasak; bir uzay aracıyla başka bir gezegenden gelip görsek, “Aha da cenneti buldum! Cennet burası!” diye göbek atardık!..

Aslında bir cennette yaşıyoruz.
Ya da biz gelene kadar buralar cennetmiş diyelim!

“Yaradılmışların en şereflisi, kainatın hülasası, tüm mahlükatın halifesi” olarak “tek zeki varlık” sıfatıyla insan, dünyaya vasıl olur olmaz ortalığın anasını ağlatmış!
Bu güzelim cenneti makul bir sürede hem kendisi hem de diğer canlılar için cehenneme çevirmiş!
Tam gaz çevirmeye de devam ediyor!
Elindeki cenneti yok edip muhayyilen cennetler aramaya koyuluyor!

Üzerinde yaşayan en az iki milyon tür içerisinde tek zeki canlı..
Vakıa canlılar içerisinde “konut sorunu” olan tek canlı!

Lan; sincap kadar, salyangoz kadar, tosbağa kadar olamamış!

İnsan düşünmeden edemiyor!
Bu zeka denilen şey acaba bizim sandığımız şey olmayabilir mi?

 

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir