Son düzlükte, Cumhurbaşkanı adayını balıkçılara sormak, “zaten verilmiş bir kararı kameraların önünde başkalarına zikrettirmek” iyi bir siyasi atraksiyondu.. Ama bu ne garip bir tezahürün tecellisidir ki tutmadı… Balıkçılar “aday olma” dedi.. Başbakan aday olmadı.. Ama Abdullah da olamadı.. O halde şimdi yine balıkçılara sormak gerekmez mi?!..
29 Nisan Istanbul Cumhuriyet mitinginin sonuçlarını görmezden gelmek…
Bu düğümü halk çözecek..
Neredeyse “Toros yaylasında bir koyun kaybolsa Baykal’dan hesap soran bir anlayış” yerleşti ortalığa.. Baykal’ın payı da yok degil ama el insaf birader.. Tayyip’in iktidara gelmesinin faturası da Baykal’a kesilmeye çalışılıyor.. Biraz hafıza lütfen..
Tayyip Erdogan tarafından Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilen Gül’ün adaylığı, mecliste, ilk turda 367 kişi bulunmazsa tehlikeye giriyor.
Joker gibi kanka.. Emanetçi Başbakanlıktan emanetçi Cumhurbaşkanlığına..
Bülent bildi! Herkesin Tayyip Erdoğanın cumhurbaşkanı olmasını beklediği günlerde, çok az kişi Abdullah Güle şans tanıdı. Bunlardan biri de yıllardır karikatürleriyle bu sütuna renk katan Sevgili Bülent Çelikti.. Demek ki neymiş.. Siyasi yorumculuk sadece sözün değil, aynı zamanda çizginin de işiymiş!
Yürekler pır pır..
Baydı..
Erdoğan’ın “şok karar alacağız, herkes şaşıracak!” sözleri üzerine, daha şimdiden “iddia” cenahı çalkalanmaya başladı. Bire üç’ler bire altı’lara çıktı. Bu arada yeri gelmişken birşeyin daha altını çizeyim; Hani Danışmanlar’ı Erdoğan’ın adaylığı konusunda iddiaya girmişlerdi ya! Danışman, aday olunacağını bile bilmiyorsa nasıl danışmandır? kendilerine daha mühim ne danışılır?..