LOMBOZ 11 Haziran 2021 Cuma

Şehir merkezindeki ağaca yıldırım düşer mi?

Kütahya’da Sağlıklı Yaşam Parkı’nda bir ağaca yıldırım düşüyor.

Yağmurdan ağacın altına sığınan Osman Alper Çanak isimli vatandaş ağır yaralanıyor. 

Bekçiler tarafından hastaneye kaldırılan Çanak’ın durumu ciddi.


Tüh, vah!.. Şans, talih, kader, kısmet bir yana..

Resmin diğer tarafına bakalım!

Şehir merkezinde bir ağaca yıldırım düşer mi?

Düşerse bunun yarattığı can kaybından kim sorumludur?

Diyeceksiniz ki bu nasıl soru! Düşer, düşer!.. Yıldırımın rotası mı var?

Hayır efendim!

Kazın ayağı öyle değil!
Paratoner denilen bir icat var!

Paratoner bilindiğinin tersine yıldırımları çekmez. 

Belli bir çap dahilinde, elektriksel fonksiyonu sayesinde yıldırımların oluşumunu engeller. 

Yani şehir merkezlerinde belirli aralıklar hesaplanarak mevcut minare benzeri noktalara, bunların olmadığı yerlerde ise paratoner kuleleri oluşturularak yapılan basit koruma yatırımları ile şehirler üzerinde yıldırım oluşması engellenir.

Bunu yapmak kent yönetimlerinin görevidir.
Çünkü halkın can ve mal güvenliğini koruma sınırları içerisine girer.
Sorumluluk ise yapmayanların üzerindedir.
Köyde, yaylada, merada eşeğin kuyruğuna bile yıldırım düşebilir.

Ama kentte bir vatandaşın yıldırım nedeni ile hayatını kaybetmesi o kentin yönetim suçudur.

Bilmeyenlerin bilgisine!

 

Karaismailoğlu’na mı inanalım Eroğlu’na mı?

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun: “Kanal İstanbul deniz salyasını bitirecek” açıklaması, bu işin bilimini yapan çevrelerde hayret ve şaşkınlıkla karşılandı.

Misal Naci Görür Hoca, “Umarım şaka yapmıştır!” diye yorumladı.
İmamoğlu ise “Rüyasında mı görmüş?” şeklinde haklı bir tepki verdi.

Ne diyor Bakan: “Kanal İstanbul sayesinde Karadenizden gelen temiz su deniz salyasını bitirecek!” 

Nereden biliyorsun?

Bir araştırma ve ona bağlı bir bilimsel yayın var mı?

Yok!

Yine AKP’de su işlerini en iyi bilen eski Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise diyor ki Müsilajı önlemek için Tuna’dan gelen kirli suya engel olunmalı!

Yani Adil diyor ki “Karadeniz suyu müsilajı temizleyecek!”

Veysel diyor ki, “karadeniz suyu müsilaj nedeni!

Biz şimdi hanginize inanalım?

En iyisi Reis’i bekleyelim.

Zira 3 No’lu KHK’nın 13. maddesine göre raconu reis keser.

İnanmayan yasaya baksın!

Şu Biden görüşmesi bir bitsin hele!

 

Anket işi ciddi iştir

ORC Araştırma şirketinin sosyal medya destekli olduğunu belirttiği anketine göre: “Sadece Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun yarışacağı bir cumhurbaşkanlığı seçiminde hangi adaya oy verirsiniz?” sorusuna yanıt veren 67.500 kişinin %70.8’i Erdoğan, 18.8’i Kılıçdaroğlu demiş.

Bu veriyi pek bi beğenen iktidar yanlıları da yardırmış!

Keyifleri bozulsun istemem ama onlara bir şey hatırlatayım.
Son yerel seçimlerde hem Ekrem İmamoğlu hem de Mansur Yavaş’ın farklı kaybettiği yönünde anketlerini izleyip not aldığım araştırma şirketlerinden biri de bu şirketti..

Hadi o eski diyelim!..  

Bağımsız ölçüm kuruluşları, HalkTv, KRT, Tele1’in tartışma programlarının reytinglerini hep ilk sıralarda gösterirken OCR’nin listesinde beğenilenler arasında bu televizyonlar hiç yok! OCR’ye göre en sevilenler; Ahmet Hakan, Kübra Par, Osman Gökçek diye gidiyor..

Yani bu durumda OCR’ye göre insanlar istemediklerini seçiyor, istediklerine oy vermiyor. Beğenmediklerini izliyor, beğendiklerinin yüzüne bakmıyor! 

“Evet böyledir!” derlerse inanalım..

Yanlış anlamasınlar! “Uydurma, kaydırma, bilinçli faul, kasti penaltı!” iddiasında değilim!
Naçizane önerim; ölçüm yaptıkları mahalleyi değiştirseler, bir de sosyal medya’nın tıklamalı anketlerini fazla ciddiye almasalar daha inandırıcı sonuçlar bulabilirler!.

 

Almanyalı Osmanlılar!

Hani Peker’in “para gönderdim” dediği, Külünk aracılığı ile AKP’nin desteklediği iddia edilen, Avrupa’da 300’ün üzerinde üye sayısına ulaşmışken, Almanya savcılığı tarafından “Çete” olarak tanımlanarak faaliyetten men edilen grup. 


Ellerinde silahlar, üzerlerinde “Osmanen Germenia” yazılı deri yelekler giyen, sahtecilikten gaspa, birçok suça karıştığı belirlenen dövmeli pazulu gençler.. 

Hani dersin ki meşhur “Kabataş yalanındaki” elemanları tarif etmek için bunlardan esin almışlar!..

Hiçbiri mi kitap okumaz?

Osmanlı’nın bir hanedan olduğunu, hanedanın da güçlü bir sülale anlamına geldiğini bilmez! 

Geri kalan insanların da o hanedanın tebaası olduğunu, ücreti mukabili o hanedandan güvenlik ve korunma satın alan kişiler olduğunu idrak etmez?

Habsburg Hanedanı’na, Otto Von Habsburg’un kuzeni olarak kontenjandan girilemeyeceğini veya Windsor Hanedanı’na Kraliçe Elizabeth’in torunu olarak idareten dahil olunamayacağını, benzer şekilde de Osmanlı Hanedanı’na da Abdülmecit’in mahdumu olarak dışarıdan atamayla mensup olunamayacağını anlamaz!

Sen kim, Avrupalı cariyeler sayesinde gen havuzunun onda dokuzu artık Avrupalı olmuş, hele ki gerileme döneminden sonra kibiri alnına çizgi olarak oturmuş Osmanlı Hanedanı kim?

Sen o kılıcını, pusatını kuşandığın, tuğrasını duvarına astığın, Osmanlı hanedanının egemenlik döneminde yaşasaydın belki sana sarayın tuvaletini bile temizletmezlerdi, haberin yok!

Ne Almanyalı’sı tutuyor, ne Osmanlı’sı! 

Birileri bunlara para göndertiyor, besletiyor, büyütüyor!

Neyse ki Almanya hukuku bizdeki gibi değil! 

Şak diye gereğini yapıyor..

‘Almanyalı Osmanlı’ymış!

Cehalet ne güzel. 

Her şeyi biliyorsun!

 

HABERLERDEN ÖZETLER

 

Tarım Bakanı, 2021 Musilaj taban fiyatı üreticiyi üzmeyecek

Kişisel hesabından bir tweet atan Bakan Pekdemirli: Önümüzdeki haftadan itibaren müsilaj alımlarına başlanacağını bildirdi, “Üreticimiz hiç endişe duymasın. Bu yıl müsilajın kilosunu herkesi memnun edecek bir fiyattan almak üzere bakanlık olarak girişimde bulunduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın da tensipleriyle kimseyi mağdur etmeyeceğiz. Ancak sektörü manipüle etmeye kalkan olursa ithal ikamesi yoluna gitmekten de çekinmeyiz” dedi.   

Kısa bir süre sonra Bakan’ın hesabından bu tweet’in silindiği görüldü. Bakanlığa yakın kaynaklar Sayın Bakanın aşırı yorgunluktan Silaj ile müsilajı karıştırmış olabileceğini belirttiler.

 

Macron’a tokat atan genci Türk savcısı tutukladı

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı,“Kahrolsun Macronizm” sloganı ile birlikte Macron’a tokat atan Fransız genci, Fransız makamlarından hızlı davranarak çıkardığı yakalama müzekkeresi ile üç saat içinde gözaltına aldı.

Fransızlar henüz tokatın şoku altındayken Başsavcı Feşmekan Şakayık tarafından derdest edilip, Avusturya üzerinden Edirne Emniyet Müdürlüğüne getirilen Fransız gencin ilk ifadesinden sonra tutukluluğunun devamına ve Fransızca bilen birisinin bulunarak ifadesinin yeniden alınmasına karar verildi.

S400’lere formül bulundu

Amerika, Rusya ve Türkiye arasında sorun haline gelen S400 hava savunma sistemleri konusunda her üç tarafı da tatmin edeceği iddia edilen formülün aslında Biden’ın kafasını karıştırarak sorunun ötelenmesini sağlamaya yönelik olduğu ve “Yeliz” takma isimli AKP milletvekili tarafından bulunduğu bildirildi. Formülün ne olduğu yönündeki sorularını yanıtlamaktan kaçınan Milletvekili, “Sadece şunu söyleyeyim. Formül basit!.. Başlangıçta S400’ler ters çevrilip içler dışlar çarpımı yapılıyor.. Gerisi devlet sırrı!” demekle yetindi.

 

 

 


0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir