LOMBOZ 25 Ekim 2020 PAZAR

Perşembe’nin gelişi..

Bu ara size de oluyor mu bilmiyorum.

Ben kendimi serinkanlı ve sakin bilirdim ama bazen kafamı duvarlara vurasım geliyor! 

Sebep, etrafta olup bitenleri berrak bir ekrandan, tertemiz HD kalitesinde, adeta başı sonu belli bir Türk filmi izler gibi izliyor, neler döndüğünü görüyor olmama rağmen etkili bir şey yapamamak duygusu..

Bu filmlerden birisi de şu grip aşısı konusu..
Daha önce de yazıp çizmişiz. 

“Sen, sadece kutuyla basit bir al-ver hareketi gerektiren bir maskeyi dağıtmakta bu kadar kıvranıyorsan korona aşısı bulunsa bile 83 milyonu aşılamayı nasıl becereceksin?” diye sormuşuz! 

Buyrun!
Bu sorunun ‘test yanıtını’ şimdi grip aşısı ile aldık bile!

Grip aşısı yeni bulunan bir aşı değil.
Üreticilerde var.
Grip aşısı ile kaç kişinin aşılanacağı belli.
Risk grubunda olanlar ve isteyenler dahil 20 Milyon insan.

Grip aşısının fiyatı belli. Parayla alıp parayla satıyorsun.
“Krizdeyiz alamadık!” demek anlamsız. Çünkü parasını aşı yaptıranlardan topluyorsun.

Grip aşısının nereden alınacağı, nasıl satılacağı, nasıl yapılacağı da belli..

Ama bütün bunlar bilinirken 20 milyon yerine 800 bin aşı getirip ortalığın ayağa kalkmasına neden oluyorsun

Şimdi gel de, aşısı bulunmuş olsa; hadi parası da bulunmuş olsa bile 83 milyona yapılması gereken korona aşısını kurtuluş olarak gör! 

“Korona aşısı olacağız, pandemiden kurtulacağız!” diye bunlara güven!..

 

 

Allah da bizim belamızı versin!

Yıl sonuna kadar 6 milyar TL trafik cezası, 7,5 milyar da vergi cezası bütçeye girdi.
Bütçeye girdi ne demek?
Yolu yok!.. Bu 13,5 milyar TL, seve seve, okşaya okşaya toplanacak demek!

Her trafik bölge müdürlüğü, her vergi dairesi müdürlüğü, kendisine “topla!” denilecek pay kadar cezayı vatandaşa yazacak.
Yıl sonunda, bütçede öngörülen rakamın gerçekleşmesi sağlanacak!
Bu böyle..

Gelelim yap-işlet-devret’çilere..
2021 bütçesinde, şehir hastaneleri hariç, köprü, tünel gibi altyapı (KÖİ) garantilerine ödenecek bütçe de ayrıldı.
Tam 14.5 Milyar TL..
Yani 2021 yılı sonuna kadar ‘yap-işlet-devret’ çilere verilecek olan miktar, vatandaşa kesilecek trafik cezaları ve vergi cezalarının bir tık üstünde.

Yani kıstır kıstır kes; 

Kes allah kes! 

Ödeyeceğimiz cezalar, bu abilerin garanti ödemelerine yetmiyor!


Hani ta işin başlarında, bu beşi bir yerde betoncu hazretlerden biri demişti ya:

“Bu milletin nokta nakta’sına koyacağız!”
Ben onu, sözleşmelerde öylesine geçen, etkisiz, flu bir ifade sanmıştım..

Meğer bil-fiil uygulama imiş!
Vay anam vay!

 

Hangi ümmet?

Suudi Arabistan Türk mallarına boykotu büyütüyor.

Büyük süpermarket zincirleri ardı ardına stoklarında Türk malı bulundurmayacaklarını açıklıyor.

Boykot tüketim mallarından müteahhitlik hizmetlerine sıçrıyor..

Konunun muhatabı iş adamları benzer durumun bir yıldır Arap Emirlikleri’nde de olduğunu söylüyor.

Öte yandan TOBB bildiriyor.. 

“Tekstil ürünlerimizin Kuzey Afrika ülkelerine girişinde sıkıntı çıkarıyorlar.

Müslüman Fas, Türk tekstil ürünlerinde gümrük vergisini %90’a çıkarttı.
Müslüman Tunus’ta da durum farklı değil.

Libya ile durumumuz malum. 

Libya’da iş yapan büyük müteahhitlerimiz milyonlarca dolarlık araç parklarını bile Sahra çöllerinde unutmak zorunda kaldılar. 25 bin işçi geri döndü. 19 Milyar dolarlık proje yarım kaldı.

Suriye ile, Irak ile bırakın vaktiyle bölgenin geçimini sağlayan sınır ticaretini, selamı sabahı kesmişiz. 

İhracatımızın dörtte birinden fazlasını Arap ülkelerine yapıyoruz.

Katar dışında neredeyse hepsiyle aramızı bozuk..

Katar ile de ne yaptığımız belli değil!

 Erdoğan, “siyasi İslam İşbirliği Teşkilatına gönderdiği video mesajda: “Günlük siyasi tartışmalarınımızın ümmet bilincimizi gölgelemesine izin vermeyeceğiz!” diyor.

Hangi ümmet? Hangi gölge?
Ümmet mi bırakmışız ki üzerine gölge olsun..

— 

 

E) Hiçbiri

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’deki korona vaka sayısının yüzde 40’ının İstanbul’da olduğunu söyleyerek, alınacak önlemlere dair İstanbul valisi, il emniyet müdürü, bakan yardımcıları, il sağlık müdürü, saha koordinatörleri ve başhekimlerle toplantı düzenledi.
Ancak, Alınacak kararların neredeyse tamamını uygulayacak olan ve toplantıya yürüyerek bile gelebilecek kadar yakın mesafede bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bu toplantıya çağrılmadı.
Aşağıdakilerden hangisi İmamoğlu’nun çağrılmama sebebi olabilir?
A)

B)

C)

D)

E) Hiçbiri..

 

Duvara asılacak sözler:

Hiç kimse vazgeçilmez değildir ve hiç kimse kendini vazgeçilmez sanan biri kadar aptal değildir.
Victor HUGO

 

 

 

 

 

 

 

 


0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir